MUMCU, OKKAN VE CEM ANILDI | Yeni Bizim Adana Gazetesi Web SitesiYeni Bizim Adana Gazetesi Web Sitesi

SON DAKİKA

MUMCU, OKKAN VE CEM ANILDI

Bu haber 25 Ocak 2021 - 15:07 'de eklendi ve 515 views kez görüntülendi.

Karanlık güçler tarafından katledilen gazeteci-yazar ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ile yakalandığı amansız hastalığa yenik düşen önceki dönem Dışişleri Bakanı İsmail Cem, ölüm yıldöümlerinde 'da anıldı.

Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen anma etkinliğine CHP Adana Milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin, Burhanettin Bulut, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, CHP Adana İl, , kadın ve gençlik örgütleri ile demokratik kitle ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı'nın söylenmesiyle başlayan anma töreni, Uğur Mumcu'nun “Sesleniş” adlı eserinin seslendirilmesiyle sürdü.

FİKİRLERİ VE ESERLERİYLE AYDINLANMA DEVRİMİNİN SİMGELEŞEN İSMİ

Uğur Mumcu'nun fikirleri ve eserleriyle aydınlanma devriminin simgeleşen isimlerinden biri olduğunu belirten CHP Adana İl Sekreteri Samet Güdük, Mumcu'nun güç odaklarından, siyasi örgütlenmelerden ve oluşumlardan bağımsız olarak, sadece gerçekleri yazıp halka aktarmayı görev edinen bir gazeteci olduğunu vurguladı.  Güdük, “Uğur Mumcu, çeyrek asırdan uzun bir süre önce bugünleri görüp, Cumhuriyete, Cumhuriyet kazanımlarına yönelik tehditleri detaylı bir şekilde yazıp, uyarmıştı” dedi.

BÜROKRATİK MESAFE KOYMAK YERİNE İNSANLARIN GÖNLÜNÜ KAZANMAYI TERCİH ETTİ

Terör örgütlerinin zirvede olduğu bir dönemde Diyarbakır Emniyet Müdürü olarak görev yapan Ali Gaffar Okkan'ın ise halkla arasına bürokratik bir mesafe koymak yerine, insanların gönlünü kazanmayı tercih eden bir devlet adamı olduğuna dikkati çekti. Terör örgütlerine büyük bir darbe vurup, birçok faili meçhul cinayeti aydınlatan Okkan ve arkadaşlarının, terör örgütleriyle kararlı ve etkili mücadelesi  ile halka olan samimi ve güçlü bağı nedeniyle karanlık güçlerin hedefi haline geldiğini belirten Güdük,  “24 Ocak 2001 tarihinde kurulan hain pusuda, Ali Gaffar Okkan'la birlikte 4 polis memurumuz şehit düştü” diye konuştu.

RUHLARI ŞAD OLSUN!

Mütevazı kişiliği, dürüst, ilkeli, donanımlı, ileri görüşlü siyaset anlayışıyla örnek bir diplomat olan İsmail Cem'in de yakalandığı akciğer kanserine 24 Ocak'ta yenik düştüğünü anımsatan Samet Güdük, “Bağımsızlığı, özgürlüğü, hukukun üstünlüğünü, Cumhuriyeti, demokrasiyi savunan, bu değerleri bir yaşam felsefesi olarak kabul eden, yurtsever ve cesur kalem Uğur Mumcu'yu, Diyarbakır halkının ‘Gaffar Baba'sı Ali Gaffar Okkan ve arkadaşları ile sosyal demokrasi mücadelesinin önemli bir neferi, gazeteci ve önceki dönem Dışişleri Bakanımız İsmail Cem'i aramızdan ayrılışının yıldönümünde rahmetle, saygıyla, özlemle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun!”

MEYDANI BOŞALTMA OPERASYONU

31 Ocak 1990'da Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucu Genel Başkanı Muammer Aksoy'un katledilmesinin ardından Türkiye'de bir aydın kıyımı yaşandığını dile getiren Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şube Başkanı İsa Kayadan da, “Sistematik bir şekilde sürdürülen aydın kıyımı; aslında bir ‘meydanı boşaltma' operasyonuydu ve gelecekte ülkemizde sahnelenecek oyunların da habercisiydi. Katledilenlere bakıldığında bu karanlık güçlerin ne kadar seçici davrandığı görülecektir. Cinayetler sadece ses getirmek için işlenmemiştir. Amaç; kamuoyu oluşturma gücü çok yüksek olan yurtseverleri, devrimcileri susturmaktı” ifadelerini kullandı.

CUMHURİYETİN GERÇEK SAHİPLERİ

Atatürk'ün “Gençliğe Sesleniş” indeki tüm koşulların, bizzat iktidar eliyle tamamlandığını belirten Kayadan, “Ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz!  Şu an devleti siz yönetiyor olabilirsiniz, ancak unutmayın ki; sahibi siz değilsiniz” dedi.

Cumhuriyetin sahiplerinin, hak arayan işçiler, üniversitelerin bilim yuvası olarak kalması için mücadele eden öğrenciler ve öğretim üyeleri, madenciler, salgınla mücadelede meslektaşlarını yitiren sağlık emekçileri, Atatürk'ün Cumhuriyete bağlı nesiller yetiştirme görevi verdiği öğretmenler, açlığa, açlık sınırı altındaki ücrete mahkum edilen halk, göç etmek zorunda bırakılan köylü, ürettiğini satamayan çiftçi, doğa katliamlarına ve talanlarına karşı dimdik duran çevre ve yaşam savunucuları, bağımsız Baroları savunurken, cübbeleriyle yerlerde sürüklenen hukukçular, baskılara, uygulanan cezalara rağmen Cumhuriyetten yana yayın yapmaktan asla vazgeçmeyen gazeteler, televizyon kanalları, basın emekçileri, Atatürk'ün kıymetini bilen sanatçılar, umutlarını kırılan, geleceklerini karartılan ama ele-avuca alınamayan, yandaş kılınamayan gençler olduğunu vurgulayan Kayadan şunları söyledi:

ADALET VE DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELE ETMEK BİR İNSANLIK GÖREVİDİR

“Adaletin ve demokrasinin kalmadığı ülkemizde, yeniden Adalet ve Demokrasi'  için mücadele etmek bir insanlık görevidir. Ocak ayı, toplumsal hafızamızı yoklama zamanıdır. Ocak ayı, acıları bal eyleyerek, Atatürk Devrim ve İlkelerine, üniter devlet yapımıza, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkma zamanıdır. Bir yarım umuttur elimizde kalan, göğüslemek için karanlık yarınları. Biz bu umudu erdemli, onurlu, inançlı, doğru, dürüst ve katledilseler de öldürülemeyen devrim şehitlerinden aldık. Onlara yıldızlar kadar selam olsun.”

TÜRK BASINININ SARSILMAZ MEŞALESİ

Uğur Mumcu'nun sarsılmaz kalemiyle gazeteciliğin meşalesi haline geldiğine işaret eden Mumcu'nun eserleriyle hala gazetecilerin yolunu aydınlattığını vurguladı.

Esendemir, “Uğur Mumcu yazdığı eserlerindeki ahlaklı ve kararlı duruşuyla Türk basınının oksijen çadırı olmuştur. ‘Gerekirse kalemini kır ama sakın satma' diyen Sedat Simavi'nin izinden giderek, karakterli gazetecilerin doğmasına yol açmış, dürüst gazeteciliğin simgesi haline gelmiştir. Karanlık eller tarafından katledilen mesleğimizin onuru ve gururu Uğur Mumcu başta olmak üzere hain suikastın 20.yılında efsane Diyarbakır Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan'ı, devlet adamı İsmail Cem İpekçi'yi 14.yılında ve Adanalı gazeteci meslek büyüğümüz Osman Yereşen'i de vefatının 13.yılında saygıyla anıyorum. Mekanı cennet olsun.”

“Uğur Mumcu” anısına bestelenen “Uğurlar Olsun” türküsünün söylenmesinin ardından katılımcılar Mumcu'nun  anıtına karanfil bıraktı.