Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı.

Oda Yönetimi adına yapılan açıklama şöyle:

“ Kadınların yaşamın tüm alanlarında yaşadığı ortak ezilmişliğinin mücadelesini simgeleyen, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye‘de kadınların hak ve eşitlik isteklerini dile getirdikleri, kadın olmaktan dolayı yaşadıkları sıkıntılara dikkat çektikleri, her türlü baskı ve şiddete karşı bir araya geldikleri günün yıldönümündeyiz.

Biz kadınların yüreğinin sesidir 8 Mart.

8 Mart, kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gündür.

Bugün; kadınların, kadın olmaktan dolayı yaşadıkları olumsuzlukların yanı sıra kadın erkek emekçiler hep birlikte emeğin sömürülmesine, cinsiyet ayırımcılığı ve baskıya karşı Clara Zetkin’lerden süregelen mücadelenin ifade bulduğu bir gündür.

Bugün, kadına yönelik şiddet olgusunun hem kadına hem de tüm topluma dayatılan ideolojik bakıştan, çağdışı ve gerici anlayıştan, ekonomik koşullardan, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerden ayrı tutulamayacağı gerçeğini dünyanın gündemine tekrar tekrar taşıma günüdür.

Bugün; yoz ve hoyrat ellere ve dillere karşı, yaşama, şefkat ve emeğiyle direnmiş ve direnmekte olan kadınlarımızın günüdür.

Bugün, kadını aşağılayan, emeğini ve bedenini sömüren her türlü çağdışı zihniyete, bu zihniyetleri besleyen sistemlere karşı özgür birey olma, geleceği birlikte kurma, omuz omuza durma günüdür.

Unutulmamalıdır ki kadın emekçilerin içinde yer almadığı hiçbir haklı mücadele başarıya ulaşamayacaktır.

Ne yazık ki bugün hala; Uluslararası sözleşmelere ve ulusal düzeyde takip edilen politikalara rağmen kadınlar dünyanın her yerinde şiddete ve ayrımcılığa uğramakta; siyasette, karar mekanizmalarında, ekonomide, eğitimde erkeğe göre ikincil konumda kalmaya devam etmekte; kültürel, siyasal, ideolojik veya dinsel nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğramakta ve dışlanmaktadır.

Yıllarca bu gerçekleri dile getirdik, onurlu bir yaşam, özgür bir gelecek için seslerimizi birleştirdik, her defasında bu taleplerimiz uğruna bedeller ödedik. Hem öyle sistematikti ki bize ödetilen bedeller, bugüne geldiğimizde özgür ve insanca yaşam umudu bir yana yaşam hakkının kendisini talep etme noktasına itildik.

Emperyalist paylaşım savaşlarının kararını biz vermedik ama en şiddetli bedellerini bizler ödemekteyiz.

Savaşlarda en çok mağdur olan, en çok gözyaşı döken yine kadınlar oluyor. Barışın olmadığı bir ortamda eşitlikten, özgürlükten, insanca yaşamdan bahsedilemeyecektir. Bu yüzdendir ki biz kadınlar barışa, özgürlüğe, yaşama, doğaya sahip çıkmaya devam ediyoruz.

Her türlü cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği, şiddet ve sömürünün olmadığı bir dünya ve bir ülkede 8 Mart’ları kutlamak için mücadelemize devam ediyoruz.

Yaşasın Kadın Dayanışması!8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun.”