Günümüz dünyası teknoloji çağı olarak adlandırılmaktadır. Teknolojinin hayatlarımıza girmesi ile birlikte çocukların teknolojik cihazları kullanım oranları ve süreleri artmış bulunuyor. Bir yandan da her bireyin az ya da çok teknolojinin ve ekran kullanımının zararları, faydaları hakkında bilgisi bulunmakta(dır).
Peki, az ya da çok bilgimiz varken ve araştırıp öğrenme şansımız varken bu tehlikeli alanlardan çocuklarımızı neden koruyamıyoruz? Zararlarını bildiğimiz televizyon, tablet ve telefon gibi cihazlar ile çocuklarımızı nasıl bu kadar rahat baş başa bırakabiliyoruz?
Çocuklar kendileri için doğru ya da yanlış olana karar veremeyebilir. Uzun süre ekran kullanmanın ne gibi zararları olacağını bilemeyen çocuğa ebeveynleri rehberlik yapmalıdır. Çocuğun yaşına göre doğru miktarda ekran kullanımını ayarlaması gerekmektedir. Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken sağlıklı beslenmesini ne kadar önemsiyorsa, bütün gelişim alanlarını da desteklemeyi de önemsemelidir.
Gelişim ömür boyu devam eder. Gelişimin önemli, kritik noktaları vardır. Bu önemli kritik olarak adlandırılan dönemlerde çocukların gelişim sürecini sağlıklı şekilde tamamlamasına yardımcı olunmalıdır. Aksi halde bir sonraki gelişim aşamasına sağlıklı geçiş olamayabilir.
Uzun süre ekrana maruz kalan çocuklarda uyku sorunları da beraberinde eşlik etmektedir. En sık rastlanan bir başka sorun ise obezite ile karşı karşıya kalmalarıdır. Çocukların beslenme alışkanlıklarının düzenli oluşturulamadığı durumlarda, ailelerin ekrana başvurmaları; çocuklarda yemekten keyif almayı, tadına vararak tüketmeyi engellemektedir. Çocukların damak tadının gelişmesi için ek gıdaya geçiş ile birlikte uygulanan beslenme ilkeleri bulunmaktadır. Çocuk hekimleri bu konularda ilk dönemde aileleri bilgilendirmekteler. Fakat sonraki dönemlerde sağlıksız gıdalar ve ekranla tanışan çocukların bir çoğunda vitamin eksikliği görülmektedir.
Uzun süre ekran kullanan çocuklarda anksiyete görülmektedir. Yine uzun süre ekrana maruz kalan çocuklarda dil gelişiminde gecikme, bilişsel gelişimde gerilik gözlenmektedir. Bu çocuklarda bunların oluşmasının nedeni çok basit aslında. Çocuk ekran karşısına geçtiğinde aktif değil pasif durumdadır. Hızlıca akan görseller arasında bir ilişki kurmaya vakti bile olamayan çocuk büyülenmiş gibi izlemektedir. Bu durumda çocuğumuza ücretsiz bakıcı bulmuş oluyoruz belki ama bu, çocuğumuza en çok zarar veren bakıcı oluyor.
Okul öncesi eğitim modellerinde çocuğun işin içine dahil edilmesi esastır. Pasif olarak sadece izleyen ve dinleyen bir çocuk hiçbir şekilde sürece dahil olamaz. Çocuğunuza vurduğunu düşündüğünüz biri ile çocuğunuzu eminim ki baş başa bırakamazsınız. Bu halde ekran karşısında bırakılmaması gerektiği de aşikardır.
Dışarıda keşfedilmeyi bekleyen bir doğa var. bitkiler, hayvanlar… Oyun oynayabilecek bir sürü arkadaş varken neden ekrana maruz kalsınlar. Dışarıda hayat var!