Stratejiyi çok iyi yönettik | Yeni Bizim Adana Gazetesi Web SitesiYeni Bizim Adana Gazetesi Web Sitesi

SON DAKİKA

Stratejiyi çok iyi yönettik

Bu haber 26 Şubat 2021 - 11:43 'de eklendi ve 338 views kez görüntülendi.

Kentin yeni nesil ekranı Birbuçuk TV ‘Pınar’ın Penceresi’ program konuğu Müteahhit Solmaz Kayalı Durak oldu. İnşaat sektörünü ve kendisinin bir kadın olarak başarı öyküsünü konuştuğumuz Durak, “Önce anneyim, daha sonra bir eşim ve çalışan bir kadınım. Bunun yanı sıra kadın olduğumuz için tabiî ki zorlanıyoruz ama nüfusumuzun belli bir oranını kadınlarımız oluşturduğu için her alanda biz kadınların rol almasını istiyoruz” diye konuştu.

Çalışkan duruşu, hırslı yapısı ve işine aşkıyla tanınan Müteahhit Solmaz Kayalı Durak, pandemi sürecinin inşaat sektörünü oldukça etkilediğini vurguladı. Pandemi döneminde stratejiyi çok iyi yönettiklerini belirten Solmaz Kayalı Durak, “O dönemde elimde şantiyelerim de çoktu. Önce ne yapabiliriz dedik, önce parayı iyi yönetmek gerekirdi. İyi yönetirken bankaları iyi kullanmak gerekiyor, bir yandan müşteri portföyünü elinde tutman gerekiyor. Bunların hepsini oturup detaylı düşünmek gerekirdi” dedi.

Bizler sizi şantiyelerin Solmaz Ablası olarak tanıyoruz ama siz okurlarımıza kendinizi tanıtabilir misiniz?

İnşaat sektörüne 11 yıldır hizmet vermekteyim. Daha öncede aile şirketimiz vardı orada işletmecilik yapıyordum. Adana doğumluyum, annem Karaisalı, babam Aladağ ilçesi doğumlu. Burada doğup büyüdüm, eğitimimi burada tamamladım. Adana’yı çok seviyorum. Adana’da evlendim ama eşim Urfalı, iki kız annesiyim. Önce anneyim, daha sonra bir eşim ve çalışan bir kadınım. Bunun yanı sıra kadın olduğumuz için tabiî ki zorlanıyoruz ama nüfusumuzun belli bir oranını kadınlarımız oluşturduğu için her alanda biz kadınların rol almasını istiyoruz.

Vatan için Millet için ne yapılması gerekiyorsa yaparım, çalışmak güzel, çalışmayı seviyorum.

Tüm sektörü etkileyen pandemi süreci maalesef inşaat sektörünü de oldukça olumsuz etkiledi. Pandemiden öncede zaten inşaat sektöründe bir kriz vardı. Bu süreç nasıldı malum birçok firma ayakta kalamadı, hali hazırda olan küçük firmalar da tamamen yok oldu. Sizin ayakta kalmanız ve pandemi sürecinde bile devam etmeniz mutlaka güçlü ve köklü bir firma olduğunuzu kanıtlıyor. Neler yaptınız, bu süreci bizlere değerlendirebilir misiniz?

KIRK DEFA DÜŞÜNÜP BİR DEFA KARAR VERİYORUM

Bir defa düşünüp kırk defa karar vermiyorum, kırk defa düşünüp bir defa karar veriyorum. Evet, pandemiden öncede 2016 yılından beri bir kriz esintisi vardı ve pandemiyle beraber daha da çok hissedildi. Burada stratejiyi çok iyi kullanmak gerekiyor.  O dönemde elimde şantiyelerim de çoktu. 5 tane şantiyem vardı. Önce ne yapabiliriz dedik, önce parayı iyi yönetmek gerekirdi. İyi yönetirken bankaları iyi kullanmak gerekiyor, bir yandan müşteri portföyünü elinde tutman gerekiyor. Bunların hepsini oturup detaylı düşünmek gerekirdi.

ÖNCE ARSA SAHİPLERİNE AĞIRLIK VERDİM

Böyle durumda ne yapmam gerekiyor, derken, bir defa hızımı önce projelerimin üç tanesi kentsel dönüşümdü, o yüzden önce arsa sahiplerine ağırlık verdim. Çünkü orada bir sorumluluğum vardı, herkesin evini yıkmışım, insanlar kiradaydı. Bu süreci iyi değerlendirmek adına önce onların bloklarını, dairelerini yaptım. Verdiğiniz süreyi iyi değerlendirmeniz gerekiyor, zamanı iyi kullanmanız gerekiyor, sözleşmede zaman dilimi kullanıyoruz. Bu zaman diliminde de şantiyeleri yetiştirmek adına önce arsa sahiplerinkine ağırlık verdi.

İNSANLARIN GÜVENİNİ OLUŞTURDUK

Kendi bütçemizle, ekonomimizle arsa sahiplerininkini yapıp onları teslim ettik. Böylece insanların bizde bir güveni oluştu. Kiradan kurtarmış olduk insanları, hem kira verip hem de pandemiyle karşı karşıya kalmışlardı. Ciddi bir sıkıntıydı. İnsanlara sözümüzü tutunca onlarda kiradan kurtulup bir nefes alabildiler, bizim de sırtımızda ki o yük gitti. Yük diyorum çünkü sorumluluk bir yüktür. Bu sorumluluğu yerine getirmek adına insanların evlerini teslim edince biz de bir nefes aldık. Artık daha relaks gidebileceğimizi düşündük.

İNSANLARI MAĞDUR ETMEDİM

Kentsel dönüşümdeki şantiyelerimi bitirip insanları mağdur etmeden evlerine kavuşturunca diğer şantiyelerime döndüm. Şu an aktif olan iki tane şantiyem var. İkisi de biri yüzde doksan seviyelerde 1 ay sonra teslim edilecek, onlara rahatlık verdim. Artık hız kesmiyorum çünkü önüm açıldı. Ama ekonomiyi iyi yönetmen gerekir, hiçbir evrakını geciktirmemen gerekir, hiçbir esnafı mağdur etmemin gerekir. Bir tane esnafın mağduriyetiyle arka arkaya zincirleme gelir. Bizler için de zor bir süreç oldu. Mesleğim ve meslektaşlarım adına üzücü olaylara şahit olduk, yıprandık. Sektörde bir kişinin başına kötü bir olay gelmesi maalesef hepimize mal ediliyor.

BEN HER GÜN İŞİMİN VE ŞANTİYEMİN BAŞINDAYIM

Bugün bana şantiyelerin Solmaz Ablası demelerinin sebebi ben her gün işimin ve şantiyemin başındayım. Ofisimle şantiyelerimin arasındaki mesafe kısa olduğu için yürüyerek gelip gidiyorum. Çünkü esnaflarla da bağımı koparmıyorum. Başında durulmayan iş senin işin değildir. Bu meslek görüldüğü gibi kolay bir meslek değil, bu bir ekip işidir. Herkes inşaat yapar, diye bir şey yok. Ben de bu basamakları tek tek çıkarak geldim. Eğitimlerini aldım, mühendis, mimar değilim ama farklı eğitimlerini aldım.

EKİBİMİZLE UYUM İÇİNDE ÇALIŞIYORUZ

2009 yılında müteahhitliğe büyük bir projeyle başladım. İlk projemde gösterdiğim titizliği küçük projelerimde de aynı şekilde gösterdim. Çizgimi hiçbir zaman bozmadım. Şantiyeye geldiğimde bir kadın olarak oranın dokusunun hissedilmesini istedim ve o hissediliyor. Şantiyeye girdiğinizde burası şantiye bile diyemezsiniz, çünkü düzen var, dizayn var. Ekibimizle de uyum içinde çalışıyoruz ve böyle olunca da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Öncelikle bir annesiniz, ev kadınısınız ve müteahhitsiniz, inşaatın içindesiniz, bir kadın olarak zorlanıyor musunuz?

ANNE KİMLİĞİMLE MUTFAĞA GEÇİP KOLLARI SIVARIM

Tabi ki zorlandığımız dönem oluyor. Önce annesin ve iki tane kız çocuğuna yetişmek zorundasın. Okullarla ilgili çocuklarımın her şeyine ben gidiyorum, biliyorsunuz ki kız çocukları anneyi istiyorlar. Çocuğa da, eşine de, işine de yetişmek zorundasın. Bunun içinde öncelikle ofisimde benim yükümü alacak bir tane asistanım var, evde yemek yapamıyorum bazen yetişemiyorum, evde de arka planda görünmeyen bir kişi daha oluyor. Ama onları da organize edebilmek ve otoriteyi kurabilmek önemli, yükümü hafifletecek anlamda biri sağ kolum, biri sol kolum diyebileceğim insanlar var. Olmadığı yerde de iş kimliğini bir kenara bırakıp anne kimliğimle mutfağa geçip kolları sıvarım.

Solmaz İnşaat olarak birçok projelere imza attınız ve atmaya devam ediyorsunuz, hali hazırda projeler var mı, devam eden projelerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

2 BLOKLU 56 DAİRELİK PROJEYE BAŞLAYACAĞIZ

Devam eden iki projem elimde kaldı. Bunun akabinde 2 bloklu 56 dairelik projeye başlayacağız. Onun akabinde 30 bin metrekare gibi 300 konuta hitap eden büyük bir projem var. Hedefim o projeyi hayata geçirmek, güzel bir proje, içinde okulundan tutun her türlü hizmetin verilebileceği bir yer olacak. Projenin ön aşaması tamamlandı, projede okul var, insanların bütün sosyal donatılarının olduğu bir alan olacak. Altı tamamen iş merkezli olacak, böyle bir proje hazırladık. Tamamlanmamış çok az bir kısmı kaldı, belediye kısmı kaldı. Onu da tamamladığımızda inşallah o projeyi hayata geçirmek istiyorum. Güzel bir proje olacağına inanıyorum, şehri güzelleştirmek adına elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, güzel projelere imza atacağımıza inanıyorum.