Özel Röportaj- Pınar Aytekin

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Adana Şubesi 6. Olağan Genel Kurulu’nda güven tazeleyerek yeniden başkan seçilen Mehmet Sezer, “Eğitim Bir-Sen olarak biz eğitim çalışanlarının hak ve menfaatleri noktasında çalışıyoruz. Adana’da eğitimin kalitesinin artması noktasında, bizim üyemiz olan öğretmen arkadaşlarımızın daha kaliteli, kendilerini yenileyebilmeleri ve yetiştirebilmeleri noktasında zaman zaman bir takım katkılar sağlıyoruz” dedi.

Eğitim – Bir- Sen Sendikası Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer’i yerinde ziyaret ettik. Sezer’den eğitim sistemi ilgili ve Eğitim- Bir- Sen Sendika’sının gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgiler aldık. Başkan Sezer, “Eğitim Bir-Sen eğitim çalışanlarını kapsayan bir sendikadır. Memur-Sen ise bir konfederasyondur. Yani Memur-Sen Konfederasyonu üst çatıdır, 11 tane sendikamız var, bu 11 sendikadan bir tanesi Eğitim Bir-Sen’dir” diye konuştu.

Özellikle kitap okumanın faydalarının her platformda anlatılması gerektiğinin altını çizen Mehmet Sezer, “Kitap okumanın faydalarını, televizyonda kamu spotlarıyla, filmlerde, basında, sosyal medya gibi değişik yerlerde anlatılmalıdır. İnsanlar kitap okuduklarında ne kazanacaklarını bilmeleri gereklidir. İnsanlar niçin kitap okuması gerektiğini bilmeli ve bu farkındalığın oluşturulması gereklidir. Kitap okumanın yararlarını bilen bir insan mutlaka okuyacaktır” şeklinde konuştu.

Tekrar güven tazeleyerek göreve geldiniz. Eğitim Bir Sen olarak ülke genelinde birçok projelere imza attınız, özellikle Adana’da da birçok çalışmalar yaptınız. Yaptığınız çalışmalardan biraz bahsedebilir misiniz?

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PROGRAMININ FAYDALARINI GÖRDÜK

YÖGEP ile ilgili projemizin birinci aşamasını tamamladık. YÖGEP nedir, Yönetici Geliştirme Programı, yaklaşık 100 tane okul müdürü arkadaşımızla bir yıl süren bir çalışmamız oldu. Ankara’dan, İstanbul’dan, Adana’dan değişik uzmanlık alanlarından olan arkadaşlarımız geldiler, okul müdürü arkadaşlarımızın kendilerini yenileyebilmeleri, geleceğe hazırlayabilme noktasında bir eğitimimiz oldu. Arkadaşlarımız bu noktada geri dönüşlerini aldığımızda özellikle çok memnun olduklarını dile getirdiler.

SAĞLIKLI YAŞAM YÜRÜYÜŞÜ DEVAM EDİYOR

Bunun yanında bizim geçmişte uyguladığımız projelerden ‘Kitap Okumaya V/Aktimiz Var’ projesi devam ediyor. Yine sağlıklı yaşam yürüyüşü projemiz devam ediyor ve ettirmeyi de düşünüyoruz. Bu yürüyüşte sağlıklı olduğumuzu görenler kendilerinin de bunu örnek aldıklarını ve uyguladıklarını görüyoruz.

KİTAP OKUTARAK KATKI SAĞLIYORUZ

Önümüzdeki süreçte ve geçmişten bugüne devam eden projelerimizden bir tanesi ‘Bir Bilenle Bilge Nesil’ projemizi, Genç Memur Sen birimimizdeki arkadaşlarla beraber yürütüyoruz. ‘Bir Bilenle Bilge Nesil Projesi’ Milli Eğitim Bakanlığı ile izin alınarak, onlarla bir protokol imzalanarak yapılmış bir çalışmadır. Biz bir A okulunda özellikle liselerde, öğretmen arkadaşımız gönüllü olarak kitap okuyan 10 öğrenci belirliyor.

Milli Eğitimin uygun gördüğü kitaplardan ayda bir kitap okutuyoruz. Kitabı biz veriyoruz, öğretmen arkadaşımız bu öğrencilere kitabı okutuyor ve bu okudukları kitabın tahlilini yapıyorlar. Daha sonra her bir öğrenci bununla ilgili bir kompozisyon yazıyor. Bunu önemsiyoruz, bizim Türkiye’de kitap okuma istatistiklerinin çok düşük olduğunu biliyoruz. Biz ne kadar katkı sağlayabilirsek, hem arkadaşlarımız adına hem de biz de Eğitim Bir Sen Sendikası olarak katkı sağlamak istiyoruz. Mayıs ayında da bu çocuklarla ilgili bir ödül töreni projemiz var. Bu ödül töreninde de kompozisyonda birinci, ikinci ve üçüncü gelen çocuklara ödül vereceğiz.

Projelerimiz oldukça fazla hala devam eden ve devam edecek projelerimiz mevcut.

Hem bir eğitimci olarak hem de Eğitim- Bir- Sen Başkanı olarak sizce neden okuma oranımız bu kadar düştü, çocuklara neden kitap okutamıyoruz?

Kitap okumanın faydalarını, televizyonda kamu spotlarıyla, filmlerde, basında, sosyal medya gibi değişik yerlerde anlatılmalıdır. İnsanlar kitap okuduklarında ne kazanacaklarını bilmeleri gereklidir. İnsanlar niçin kitap okuması gerektiğini bilmeli ve bu farkındalığın oluşturulması gereklidir.

Liseye giriş sınavları hakkında bizlere bilgi verebilir misiniz?

Mezun olduğu ortaokul ya da ikamet ettiği yerdeki ortaokulun en yakınındaki lise hangisiyse o liseye gidebiliyor. Eğer sınavı girip sınavla öğrenci alan okullara gidecek ise o zaman yapılması gereken şudur; Öğrencilerimiz sınava girecekler ve bu sınavda, sınavla alan okulların tercihinde puanı tutan okullara yerleştirme yapılacaklar. Uygun puanı almadığı takdirde çocuk kendi ikamet ettiği yerdeki liseye gidebilecektir.

Eğitim sistemi ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Sık sık değişen bir eğitim sistemimiz var, üzülüyoruz. Ben daha önce değişik platformlarda da bu konuyu dile getirdim. Sıkıntıları dile getirdik. Bu son dönemde Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un gelmesiyle biraz sanki bir şeyler yapılacak gibi oldu. Ancak şu ana kadar görülen somut bir adım olmadı ama olmayacak anlamında değildir. Evet, biz eğitimci birisinin bakan olmasını önemsiyoruz.

DEĞİŞECEK OLAN SINAV SİSTEMİNİ BEKLİYORUZ

Şu ana kadar bakanımızın konuşmaları gayet yerinde, öğretmenin itibarını arttırıcı konuşmaları var. Ama 8 ay oldu, somut adım bekliyoruz artık, sözden öteye geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. O açıdan TEOG’la ilgili olan bir bölüm, bu sene son sınava girecekler, bundan sonra bununla ilgili sistemi değiştireceklerini bakan geldiğinde söylemişti. Bu sene devam edecek ama gelecek yıllarla ilgili bir değişiklik olacağını söylediler. Mart ayında da bakandan gelecek yıllardaki sınav sistemi ile ilgili değişikliği açıklamalarını bekliyoruz. Yeni bir sistem getirecekler, yeni sistemde daha az sınav, daha az stres diyorlar.