Cinsiyet, uygar toplumlarda çok önem verilen bir kavram olduğu kadar, sağlık açısından da oldukça önem arz ediyor. İnsan türünün devamı dikkate alındığında, kadın sağlığının genel toplum sağlığını göreli olarak çok daha ciddi biçimde etkileyebileceği görüşünde birleşilmemesi olanaksız. Sağlık sorunları kadınlara ya da erkeklere özgü olabilir. Ancak, hem erkeklerin hem de kadınların ortak olarak karşılaştıkları sağlık sorunlarında, kadınların daha fazla etkilendiği de gözleniyor..
Bu hastalıklara yakalanan her 10 kişiden 8’i kadın. Migren, fibromiyalji, kronik ağrı, otoimün hastalıklar… Bir diğer ortak özellikleri ise nedenleri tam bilinmiyor.
Ünlü doktor ve Vücudunuz Hayır Diyorsa kitabının yazarı Gabor Mate ise nedenlerinin bilinmediğine inanmıyor. Batı tıbbının bakış açısında kör noktalar olduğunu nedenleri yanlış yerde aradığı için bulamadığını söylüyor. Mate’ye göre bütün bu kronik hastalıkların nedeni başkaları ile ilişkide kalabilmek uğruna hissettiğimiz şeyi bastırmak, kendi öz duygumuza ihanet etmek, haklı öfkemizi göstermemek ve gereğinden çok daha nazik olmak. .
Kendi terapi sürecimde de yakın zamana kadar herşeyi kişisel hikayemle ilgili sandım, uzun süre kadın olmanın bedelini fark etmedim. Esra ya da Fatma fark etmiyordu. Hangi aileden geldiğin, bağlanma modelin, travmatik geçmişin fark etmiyordu. Kadın olmak ağrıyordu.
Gençlik yıllarımda, kadın olmanın dezavantajlı olması halinin başka bir nesle ya da sınıfa ait olduğunu düşünürdüm. Ben özgürdüm.
Ancak çok sonradan özellikle de anne olunca kısık ateşte pişirilen ıstakoz olduğumu anlamaya başladım. Eğer bu satırları okuyorsanız ve kadınsanız etrafınızı hava gibi saran, çoğu zaman görünmeyen ve sizi ayağının altında ezmekte olan atmosferi lütfen fark edin. Bu atmosferin bizden istediği çok fazla ve onun taleplerine körü körüne yetişmeye çalışmaktan hepimiz çok ama çok yorgunuz.
Sizden; ebeveynliğin %90’nini üstlenmeniz, para kazanmanız, kariyer sahibi olmanız, evi çekip çevirmeniz, akıllı olmanız, güzel olmanız ve her ne olursa olsun olmaya devam etmeniz bekleniyor. kendinize merhamet edin. Bir dahaki sefere yetemediğinizde, olmadığında, yapılamadığında kendinize merhamet edin.
Böyle anlarda gerçekten durup ne olduğunu görebilirsem hep aslında ya iki üç kişiyi sırtımda taşıdığımı ya da etrafımdaki atmosferin insanüstü beklentilerini kendiminmiş gibi sahiplendiğimi fark ediyorum. Ancak bunu fark ettiğimde kendime karşı bir merhamet doğuyor. Eksik olmadığımı, benden istenenin çok fazla olduğunu anlıyorum.
Sizden istenen çok fazla ve içerde bir kız çocuğu kendi duygusuna sahip çıkılsın istiyor..