Kurban bayramına sayılı günler kaldı. Korona ile geçirdiğimiz ikinci bayram olunca bu kez biraz antrenmanlıyız. Bayramı biraz uzaktan kutlayacağız. Tıpkı geçen Ramazan (şeker) bayramı gibi…  Geçen bayram öğrendiklerimizi cebimize koyup, sağlıklı günler için ayrı kalmaya sabır göstereceğiz. İnançlarımız gereği kurban keseceğiz. Kurban etini dağıtacağız, bu vesile ile sağlık önlemlerini alarak, sosyal mesafemizi koruyarak çocuklarımıza paylaşmanın güzelliğini göstereceğiz.

Çocukların kurban kesimine şahit olmalarını istemiyoruz. Kurban kesiminin bize ait, kültürümüzün bir parçası olduğu gerçek…  Bu sebeple çocuklarımıza paylaşmayı öğretirken onlara farklı travmalar yaşatmayalım.

‘Eskiden travma mı vardı?’ dediğinizi duyar gibiyim. Emin olun ki vardı. Her insan büyük ya da küçük travmalar yaşar. Her olay her insanda aynı etkiyi yaratmayacağı için lütfen kimseyi de yargılamayın. “Senin yaşadığın ne ki, ben neler yaşadım!” demek çok acımasızca olacaktır. Çocuklarımıza ‘Bunda ne var korkacak!’ dememeliyiz. Çocuğumuzu kesim yapılan alana götürmek yerine evde beklemesini sağlamak hem sağlığı açısından hem de psikolojik sağlığı açısından korumak olacaktır.

Travmadan biraz bahsettikten sonra çocuklarımıza bayramı ve güzelliklerini anlatalım. Aile içerisinde el öpmeye teşvik ediniz. Bu el öpme işini salgın geçene kadar dışarıda yapılmaması gerektiğini anlatmayı unutmayınız canım ebeveynler. Okul öncesi çocuklarda genelleme özelliği olduğunu unutmamamız gerekir. Bayramlarda aile büyüklerini ziyaret etmenin önemini anlatınız. Bu bayram gidemediğimiz için onları aradığımızda mutlu olacaklarını anlatabilirsiniz.

Bir önceki bayram yazımda ‘Ah o eski bayramlar!’ diyoruz, demiştim. Hatta eskilerini anarken yeni bayramları değersizleştirdiğimizi düşündüğümü yazmıştım. Tam da bu sebeple bayramları bayram yapan bizleriz. O günlere bizim yüklediğimiz anlamlar, paylaşımlar. Biz bayramları doyasıya yaşayamadığımız günleri görüyoruz. Ama bu hikâyelerimizi paylaşmamıza engel değil. Evde küçük çekirdek ailemiz ile de harika bir bayram geçirebiliriz. Çocuklarımızın gelecekteki bayramlara sahip çıkması bizim elimizde.

Sağlıkla, sevgi dolu kalabalıklarla kutlayacağımız bayramların gelmesini dilerken içinde bulunduğumuz bayramın tadınız çıkartmak dileğiyle.