KORKU KAYGI VE ÇOCUK | Yeni Bizim Adana Gazetesi Web SitesiYeni Bizim Adana Gazetesi Web Sitesi

SON DAKİKA

KORKU KAYGI VE ÇOCUK

Bu haber 27 Mayıs 2021 - 11:52 'de eklendi ve 168 views kez görüntülendi.

Çocuklarımızı yetiştirirken sık sık başvurduğumuz bir yöntem var. Bu çok klasik yöntemin adı KORKUTMAK! Çocukları korkutarak büyütmek çocuklarımızın kaygı seviyesini arttıracaktır. Bazı çocuklar mizaçları gereği zaten kaygılı olabilmektedir. Üzerine bir de korkuyu eklediğimizde kaygıları da artacaktır.

En sık kullanılan korku cümlelerinde bir derleme yapacak olursak: “Yemeğini yemezsen aç kalırsın, tuvaletini altına yaparsan özel bölgeni yakarım, oyuncaklarını toplamazsan çöpe atarım, kardeşine zarar verirsen artık senin annen olmam!” vb. Listeyi uzatmak mümkün. Bütün bu listede yer alan durumların zararlarından bahsetmek istiyorum.

Her insanın mutlu, huzurlu ve rahat hissedebilmesi için güvenli bir alana ihtiyacı vardır. Küçük bir çocuk için ise güvenli alan ailesinin yanı ve evidir. Kendini en rahat hissetmesi gereken yerde, en güven duyduğu kişilerin bu tutumu karşısında kendisini hayal kırıklığına uğramış hissedecektir.

Çocuklar için de yetişkinler için de bir parça korku gereklidir. Çünkü tehlikeli durumlardan korunmamıza yardım edecektir. Gerçek olan ve pek de gerçekçi olmayan korkular vardır. Çocuklarımıza bu ikisi arasındaki farkı anlatmalıyız. Bizler onların güvenli alanı olduğumuzu unutmamalı ve onları korkutan kişiler olmamalıyız.

“Peki ya kuralları nasıl koyacağız?” dediğinizi duyar gibiyim. İşte en önemli noktaya geldik. Bunu merak etmekte çok haklısınız. Burada en zor olan şey çocukluğumuz ve geçliğimiz boyunca korkutularak yetiştirilmiş yetişkinler olarak bu davranışımızı nasıl değiştireceğimizdir. Alışmış olduğumuz durumu değiştirmek, yeni bir düzen kurmak hemen olabilecek bir durum değil. Bunu kabul ederek gerçekçi adımlar ile ilerlemek gerektiğini düşünüyorum. Hedeflerimiz küçük küçük ilerlemek üzerine olmalı.

Hayatta kendini, duygunu fark etmek ve kendine şefkat gösterebilmek önemlidir. Anne ve baba olarak çocuklarımıza, eşimize ya da dostlarımıza gösterdiğimiz şefkati kendimize göstermiyoruz. Kendimizi yargılamadığımız bir yerden yavaşça düzeltmek, değiştirmek için çabalamak çok değerli olacaktır.

Korkunun yerine koymamız gereken ne olmalı buna bakmalıyız. “Altına yaparsan özel bölgeni yakarım.” derken aslında neden altına yaptığına odaklanmıyoruz. O an tek odaklandığımız şey altına yapma davranışı oluyor. Odaklandığımız nokta davranış olduğunda nedenini görmekte zorlanmamız pek olasıdır. Çünkü aslında farkında olmadan tam da o an da otomatik pilottayızdır. Alıştığımız uygulama modeli bu olduğu için bunu yapıyoruz. Tam da buradan değişime başlamak çok önemli… Çocuğunuz altına kaçırdı ve bu sizi öfkelendirdi. Gerçekten derin bir nefes alıp sakin kalarak temizliğini sağladıktan sonra nedenine bakmaya çalışmalısınız. “Korktuğu için mi altına kaçırdı? Fiziksel olarak üşüttü ve bu sebeple mi altına kaçırdı? Oyuna daldı da onun için mi altına kaçırdı?”. Bütün bu soruların cevaplarını düşünmeye başladığınızda çocuğunuzu daha anlayabileceğiniz bir pencereden bakmış olacaksınız.

Diğer bir yöntem de şunu kullanabilirsiniz. Çocuğunuz şu an da kaç yaşında. Farz edelim ki altı yaşında, siz o yaştayken hiç altınıza kaçırdınız mı? Bunu düşünmek, kendi çocukluğunuzu hatırlamak iyi hissettirecektir. Onun yerinde olduğunuzu düşündüğünüzde gerçekten yanacağınızı düşündüğünüzde korkudan titreyeceksinizdir. Bir yetişkin olarak bu anı düşündüğünüzde rahatsızlık duyacaksınız. Güvenli alanı olduğunuz çocuklarınıza hayal kırıklığı yaşatmak istemeyeceğinizi biliyorum. Değişim bizde başlıyor. Rol model aldıkları biz yetişkinler bizlerin yetiştirildiğinde yapılan yanlışları değiştirebilecek güce sahibiz. İhtiyacımız olan tek şey ilk adımı atmak.

 

SEDA KARAsedakara01@yahoo.com.tr