ELİF DOĞAN TÜRKMEN
“KADININ TEK TEK ADI VARDIR”
Geçtiğimiz dönem CHP Adana milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen, dünyada ve Türkiye’de kadın olmanın zor olduğunu vurguladı. Türkmen, “Kadının tek tek adı var. Bireysel başarı hikayeleri var. Ancak toplumsal olarak kadının adı yok. Ve yakın gelecekte çok zor görünüyor var olmak. Ancak bu asla mücadele azmimizi kırmamalı” diye konuştu.
Yıllarca gerek hukuk alanında ve gerekse sosyal alanlarda ama özellikle ekonomik anlamda kadının ayaklarının üzerinde durması İçin çalıştığını ifade eden Türkmen, “Bu çalışmalarımı bazen profesyonel avukat olarak bazense Dernekler aracılığı İle yaptım. Ne mutlu bana; onlarca Kadın açtığımız iş edindirme kursları sonucunda iş insanı oldu” diye konuştu.
Hem siyasetin içinde hem de iş hayatında başarılı bir avukatsınız. Kadınlara oldukça fazla dokundunuz. Sizce kadının toplumdaki yeri nedir?
Elif Doğan Türkmen olarak başarılı bir iş kadını ve siyasetçi oldu isem bu yalnızca benim başarım değildir. Elbette öncelik benim azmim ve başarma hırsımdır. Bireyin kendi arzusu olmaksızın hiç bir güç onu tepelere taşıyamaz. Ancak bireyin azmi ve hırsının yanı sıra diğer etkenlerde uygun ve hazırsa başarı kaçınılmaz olacaktır. Benim başarma azmim her daim var oldu. Lisede okurken matematik dersi sınavlarında 10 üzerinden 9 aldığımda günlerce neden hata yaptığımı düşünürdüm. Şimdi de değişen bir şey olmadı. Yine bir hata yaptığında çok düşünür ve kendi içimde çok hesaplaşırım. Bunun yaşamımda beni her zaman daha iyiye, daha güzele, daha doğruya ve başarıya ulaştırdığına inanırım. Bu saydıklarım kişinin kendisinde olması gereken değerler. Bir de çevresel faktörler var. Nedir bunlar; öncelikle aile. Doğup büyüdüğünüz aileniz, daha sonra sahip olduğunuz aileniz, okul, akraba, komşu, şehir ve daha birçok şey. Siyasette ise ekip çok önemli. Birlikte siyaset yaptığınız ekibiniz. İşte bu ve daha birçok faktör bir araya gelip başarı ya da başarısızlığı oluşturuyor.
Kendi adıma konuşursam elbette benim şahsi gayretlerim ve bir o kadar da diğer faktörlerle bugünlere geldim. Ancak şunu söylemeliyim ki ben atacağım her adımda mutlaka destek buldum. Bir kez daha benim yaşamımda yer alan her insana teşekkür etmek isterim.
Sizce bir kadının güçlü olabilmesi için neler yapması gereklidir?
Dünyada ve Türkiye’de Kadın olmak zor. Kadının tek tek adı var. Bireysel başarı hikayeleri var. Ancak toplumsal olarak kadının adı yok. Ve yakın gelecekte çok zor görünüyor var olmak. Ancak bu asla mücadele azmimizi kırmamalı. Bu uğurda can veren kadınlar, ömrünü veren kadınlar bize her daim ışık olacaklar. Burada şu ayrımı doğru yapmalıyız. Tüm olumsuz koşullarına rağmen bireysel başarı öyküleri elbette çok kıymetlidir. Ancak asıl olan toplumsal başarıdır. Tek tek tüm kadınlar bireysel başarıya ulaşamayacağına göre ne yapacağız. Kadınların bütünsel adının var olacağı hikayeler yazacağız. Bunu nasıl başaracağız. Biz kadınlar ve Kadın dostu erkekler birlikte başaracağız. Bu uzun erimli mücadeledir. Milyonlarca yılın Dünyası, insanlığın binlerce yıllık yaşam birikimi edinilen geleneksel roller bir anda elbette değişmez. Ama birike birike değişim, dönüşüm ve gelişim sağlanır. Benim kadının mücadelesine inancım tam. Asla şüphe etmedim. Ve yaşamımın her noktasında buna uygun yaşadım. Bundan sonra da öyle olacak.
Buradan kadınlara neler söylemek istiyorsunuz?
Kadın dayanışmasını çok önemsiyorum. Kadının büyük çerçeveyi görmesini, küçücük meselelerle Kadın düşmanlığını cahilane buluyorum. Bu nedenle her daim Kadın dostluğunu çevremde ki tüm kadınlara aşılamaya çalıştım. Belki de en büyük kazanım bu olacak. Dost olmayı ve dayanışmayı başarmak. Mücadelede argümanları doğru tespit etmek ve yol almak. Bunları yapar mıyız, yaparız. İnanmak ve mücadele etmekle olur.
Kadına yönelik projeler içinde yer aldınız, yeni projeler var mı?
Yıllarca gerek hukuk alanında ve gerekse sosyal alanlarda ama özellikle ekonomik anlamda kadının ayaklarının üzerinde durması İçin çalıştım. Bu çalışmalarımı bazen profesyonel avukat olarak bazense Dernekler aracılığı İle yaptım. Ne mutlu bana; onlarca Kadın açtığımız iş edindirme kursları sonucunda iş insanı oldu. Şu an Adana’nın birçok caddesinde birçok işyeri sahibi kadınlar ekmeğini kazanıyorlar. Çok önemsediğin başka bir konuda okuyan kız çocuklarının ekonomik imkan yaratma anlamında burs olanaklarına kavuşması. En büyük hayallerimden biri böyle bir vakfın kuruluşuna öncülük etmek. Biliyorum ki imkanı kısıtlı kız çocuklarının yaşamını değiştirmenin biricik yolu eğitimden geçiyor. O nedenle kız çocuklarının eğitimi konusunda hepimiz çok duyarlı olmak zorundayız.
NEVİN BİÇER
“KADIN İNSAN, ERKEK İNSANOĞLUDUR…”
Yıllardır kadınlar hareketleri içinde bulunmuş, siyasette var olmuş, CHP Kadın Kolları’nda Başkanlığı yapmış ve şu anda kendi mahallesinde insanlara dokunmak adına muhtar seçilmiş Nevin Biçer, kadının her yerde var olmasını vurguladı. Biçer, kadının dokunduğu her yerin bahara döndüğünü ve çiçek açtığını vurgulayarak, “Kadın insan, erkek insanoğludur” dedi.
Kadınların istedikten sonra yapamayacakları şey olmadığını kaydeden Nevin Biçer, “Kadın isterse dünyayı beşik sallar gibi ayağında sallar. Yeter ki pes etmesin yeter ki istesin. Kadının sırrına erkekler eremezmiş, kadın isterse her şeyi yapar. Kadın olmak zor ama biz bu zoru başaracağız. Her şey çok güzel olacak, diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Adana doğumluyum, emekli bankacıyım, evliyim ve iki çocuk sahibiyim. Emekli olduktan sonra bir çok derneğe üye oldum. Zevkle çalıştığım en önemli derneklerden bir tanesi Anne Çocuk Eğitim Vakfı Derneği. Derneğin asıl amacı, 18 yaş üzeri okuma yazma bilmeyen kadınları eğitmek ve sertifika vermek, bende bu dernekte olduğum için kendimi çok mutlu hissettim. 25 yaş kadına okuma, yazma öğrettim, sertifika verdim. Daha sonra siyaset hayatım başladı ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçtim. Burada çeşitli kollarda görev aldım. 4 yıl CHP Kadın Kolları Başkanlığı yaptım. Daha sonra bir müddet ara verdim, bu yıl kendi mahallemin muhtarı seçildim. Burada da çok mutluyum, insanlar için bir şeyler yapmaktan oldukça fazla zevk alıyorum. İnsanın sevdiği işi yapması kadar güzel bir şey yoktur. Ben aslında evde oturmayı hiç düşünmedim, bir laf vardır tabiri caizse, ununu eleyip eleği duvara astım, derler. Ben asla böyle olmak istemiyorum, istemedim de. Üretmek bir şeyler yapmak ve halka fayda sağlamak hep idealim olmuştur. Bu hedef doğrultusunda daha da ileri gitmeyi düşünüyorum.
Özellikle Adana’da kadının statüsü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Son zamanlarda kadınlar önemsenmeye başlandı. Kadınların çok daha güzel şeyler yapabileceğine inanmaya başlandı. Kadınlarımızda kendinde bu potansiyeli görmeye başladı. Birçok yerlere aday olmaya başladı, zaten hedefimiz kadınları ve gençleri birçok yerde görev almalarını sağlamak. Çünkü kadının dokunduğu her yer bahara dönüyor, çiçek açıyor. Tabii ki bunu söylerken erkeği ayırt etmiyorum. Kadın erkeğin eşiti erkekte kadının eşitidir, her şeyin ortaklaşa yapılabileceğini düşünüyorum. İnşallah kadının adı her yerde olacak. Ben her yerde kadın olsun demiyorum, yüzde elli kadınsa yüzde elli erkek olmalı, birbirlerinin göremediğini tamamlamalıdır, diye düşünüyorum.
Kadının eğitimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben kadınların eğitilmesinden yanayım, kadınlarımızın bazı kesimleri eğitimsizler her konuda belli seviye var onları ayırt ediyorum ama gerçekten eğitimsiz o kadar çok kadın var ki, her şeyin başı eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Özellikle de olumsuzlukların başı eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Anne baba olarak kız çocuklarımızın eğitimi için okumasından yanayım. Kız çocuklarını açılan pencere olarak görüyorum, anne oluyorlar, çocuk yetiştiriyorlar, ama eğitimsiz kadın ne kendine ne ailesine yeterli olmuyor. Toplumu yetiştiren kadındır. Kadın insan, erkek insanoğludur.
Kadın isterse dünyayı beşik sallar gibi ayağında sallar. Yeter ki pes etmesin yeter ki istesin. Kadının sırrına erkekler eremezmiş, kadın isterse her şeyi yapar.
Kadına şiddet hakkında ne düşünüyorsunuz, kadın toplumda artık güçlendiği için olabilir mi?
İstatistiklere göre şöyle zaten, en çok şiddeti okumuş güçlü kadınlar alıyor, en fazla sözlü şiddete maruz kalıyor. Ekonomik özgürlüğünü almış kadınlar kendini savuna biliyor, yeri geldiğinde bir erkeğe ihtiyaç duymuyor. Hiçbir zaman bir ailenin yıkılmasından taraf değilim, aile bizim kültürümüzde kutsaldır ama şiddet hakaret varsa niye bir kadın bunu çeksin? Tabi ki kadının kendini toparlaması lazım.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Kadın olmak zor ama biz bu zoru başaracağız. Her şey çok güzel olacak, diye düşünüyorum. Artık kadınlarımız birçok yerde olmaya başladı. Güzel bir ülkede yaşayabilmek için güzel bir toplum oluşturmak için bunu başarmak zorundayız. Unutmayalım ki erkeği eğiten de kadındır, her şey kadında bitiyor.
DENİZ OKÇU
“İÇİNDEKİ MUCİZEYİ AÇIĞA ÇIKAR”
Güçlü bir kadın olarak küçük yaşlardan beri ayaklarının üstünde durmaya çalıştığını ve inandığı şeyleri başardığını kaydeden Okçu, “ Sürekli öğrenme isteğiyle doluyum. Sürekli kendimi yeniliyor ve her seferinde farklı konulardan dersler ve sertifika alıyorum. Bu benim yaşam biçimim, okumayı ve araştırmayı çok seviyorum. Bir kadın istediği sürece başaramayacağı hiçbir şey yoktur, yeter ki içindeki o mucizeyi açığa çıkarsın” diye konuştu.
Erkek ve kadında kellik kapatma yöntemleri arasında son nokta olan saç simülasyonu Adana’da Deniz Okçu Saç Simülasyon Merkezi’nde Deniz Okçu tarafından yapılıyor. Saçların dökülme ölçüsü, isteğe bağlı olarak, gerçek saç kökleri ve tellerinin doğal görünümünü kopyalamak için saç derisinin epidermal seviyesine doğal doğal mikropigmentlerin uygulandığı inanılmaz ve hayat değiştirici kellik kapatma yöntemi olan saç simülasyon Adana ve bölgele illerde sadece Deniz Okçu tarafından uygulanıyor.
Uzun yıllar bankacılık sektörünün çeşitli kademelerinde görev yapan Deniz Okçu Saç Simülasyon Merkezi işletmecisi Deniz Okçu, her zaman güzellik sektörünün içinde olmayı istediğini vurguladı. Emekli olması ile birlikte kızı ile birlikte sektörle ilgili okullarda okumaya başladığını ifade eden Deniz Okçu, “Eğitimlerimle beraber kalıcı makyajın sanıldığının çok ötesinde ciddi bir işlem olduğunu fark ettim ve sektörde konuya öncülük yapan en önemli hocalardan eğitim almaya karar verdim” dedi.
Şu anda saç simülasyonu yapıyorsunuz, tam olarak nedir, biraz açıklayabilir misiniz?
HFS HairFolliclesSimulation – Saç Simülasyonu cerrahi olmayan, ağrısız erkek ve kadında kellik kapatma yöntemleri arasında son noktadır; saçınızın dökülme ölçüsüne ve arzu edilen görünüme dayalı olarak – gerçek saç kökleri ve tellerinin doğal görünümünü kopyalamak için saç derisinin epidermal seviyesine doğal mikropigmentlerin uygulandığı inanılmaz ve hayat değiştirici kellik kapatma yöntemidir.
Güçlü bir kadınsınız, ayaklarınızın üzerinde kendinizi ispat etmiş durumdasınız, sizce kadının toplumdaki yeri nedir?
Bence kadın toplumdaki yerini kendi belirler. Elbette ki geçmişten gelen feodal düşüncelerle erkeğin ön planda olduğu bir etki var ama bunları aşmak kendi yerini kendisinin belirlemesi kadının kendi elindedir.
Sizce Kadınların güçlü olması için ne yapmaları gerekir?
Her konuda sürekli ve hiç durmadan kendilerini geliştirmeleri gerekir. Benim başarılı olduğumu düşündüğün için buradasın, teşekkür ederim, ben kendi adıma her konuyu merak ederim, her konuyu araştırırım, her konuyu okurum. Bir noktadan sonra o kadar birikim karşı tarafta bunu almaya başlıyor. Dolayısıyla sen kendini böyle bir yer oluşturup oradan yürüyebiliyorsun. İstediğin alana yürüyebiliyorsun.
Siz Adana’da tanınan bir isim oldunuz, şu an kızınızı yetiştiriyorsunuz. O da bir kadın olduğu için nelere dikkat ettiniz?
Ben kendim de eğittim, profesyonellerden eğitim de aldırdım. Mümkün olduğu kadar sorumluluğu ona veriyorum ama benim burada olduğumu da biliyor. Biraz beni modelliyor, biraz kendi stilini ortaya koyuyor. O sitil üzerinde hataları varsa zaten konuşuyoruz, toparlıyor. Eminim daha da zamanla işimize farklı bir renk getirecektir, çünkü yaratıcı bir genç kız.
Özellikle kırsal kesimdeki kadınlar ne yapmalıdır ki ayaklarının üzerinde durmalılar, ne önerirsiniz?
Bankadan ayrıldıktan sonra kendime bir B planı oluşturmak için epey bir araştırma yaptım. Önce hobi olarak yola çıktık ondan sonra işe dönüştü. Devletin kadınlarla ilgili o kadar çok imkanı var ki onu fark ettim. Sadece araştırmaları bile yetiyor. Yeter ki istesinler. Kurslar, meslekler, olgunlaşma bir sürü alanda kendilerine bir yol bulup yetiştirip, oradan yürüyebilecekleri o kadar çok imkan var ki, tekrar söylüyorum, yeter ki istesinler…
Bankacılık hayatınızdan bu yana kadınlarla ilgili ciddi anlamda gelişmeler oldu. Artık kadın toplumun her kesiminde var olmak için çaba harcıyor. Sizce o zamanla bu zaman arasında fark nedir?
Kadınlar 20 sene öncesinden çok daha fazla yaratıcılıklarını yakaladılar. O zamanlar daha böyle düz hareket ediyorduk. Bir işe girip o işin gereğini yapıyorduk. Ama şimdi artık çok daha yaratıcı kadınlar görüyorum. Kadının kendi yaratıcılığını kattığı her iş mükemmel olur.
Buradan Kadınlara nelere söylemek istersiniz?
Keyifli alabilecekleri mutlaka bir alan vardır. Para kazanmaları ikinci planda fakat kendileri için, kendi iç yolculukları için kendilerini keşfetmeleri ve üretime geçmeleri için bu yolu arayıp bulmalarını öneririm.
SEVİLAY DOĞAN
“ADANA’DA KADIN OLMAK BİR ŞANSTIR”
Adana’da kadın olmanın bir şans olduğunu ifade eden Sevilay Doğan, Adanalı kadınların gerçekten şanslı olduklarını vurguladı. Doğan, “Adana diğer birçok memleketimize göre Adana’nın kadını özgür, hür iradesi olan, sosyal demokratın çok olduğu ve çok iyi yetişmiş platformun oluşturduğu kadın topluluğundan oluşturulmuş bir şehirdir. Adana’da kadınlar için bütün imkanlar var” dedi.
Kadının toplumdaki statüsünün istediği yere gelmediğini söyleyen Sevilay Doğan, “ Kadın istediği toplumdaki statüsünü henüz elde edemedi. Kadın hak ettiği yerde henüz değil. Ama azmiyle başarısıyla, kararlığıyla, küçük küçük örgütlenmeleriyle, kadına yönelik platform kurarak sesini çok duyurmasıyla hak ettiği yere geleceğine inanıyorum” diye konuştu.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Üniversite mezunuyum, ilk iş hayatım Çukobirlik’te başladı ve birkaç holding kuruluşundan sonra konfeksiyon üretime yönelik kendi iş yerimi açtım. Hem emekli ettim kendimi, hem emekli oldum, eksiğimizi tamamladık. Topluma karşı olan görevlerimizi yaptığımı düşünüyorum.
Kadının başarılı olabilmesi hakkında neler söylersiniz?
Sorumluluk ruhu çok küçük yaşlarda başlamalıdır. Bu ailenin yaşam şartlarının getirdiği bir sebep de olabilir. Kişi eğer o sorumluluk duygusuna sahipse bir kadın, bizim kendi ülkemizde de, dünyada da başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Kadın bütün engelleri aşabilecektir. Tabi ki belirli bir sınıra kadar, belirli bir zamana kadar ailenin kontrolündesiniz. Aileden şanslı mısınız, değil misiniz, ülkeden şanslı mısınız, değil misiniz? Bu çok önemlidir. Ama eğer bunların bir ortası bile var ise, bir yol açılmış ise, bir kadın, ben bunu yapamam, ben birine sığınayım, diye hayata başladığı zaman, zaten 1-0 geride demektir. Kadının kendi adına yol alması gerekiyor. Hangi alanda olursa olsun, iş hayatı, siyaset hayatı, toplumsal alanda hangi alanda olursa olsun, isterse ve kararlı bir şekilde başlarsa önüne çıkabilecek her sorunu mücadelesiyle, azmiyle ve beyin gücüyle başarabileceğine inanıyorum. Başarının en büyük sırrı, çalışmak, emek vermek, azimli olmak ve karar vermektir. Başarı kişinin bireysel gücüdür.
Adana’da kadının toplumdaki yeri nedir?
Türkiye’de ki ve toplumdaki yerinden bakacak olursak, bence Adana’da kadın olmak gerçekten bir şanstır. Adanalı kadınların şanslı olduklarını düşünüyorum. Adana diğer birçok memleketimize göre Adana’nın kadını özgür, hür iradesi olan, sosyal demokratın çok olduğu ve çok iyi yetişmiş platformun oluşturduğu kadın topluluğundan oluşturulmuş bir şehirdir. Adana’da bütün imkanlar var. Okumak isterse en uç noktaya kadar gidebilir. Siyasi olarak bakıldığı zaman zaten sosyal demokrat bir şehir, aileler çocukların ve de özellikle kız çocuklarının okutulmasından yanalar. Tabi ki başarısızlığa gerekçe arayan bir kadını buradan ayırmak gerekir. Adana’nın kadından yana kadının da Adana’dan yana çok şanslı olduğunu düşünüyorum.
Kadınlara yeteri kadar destek verildiğine inanıyor musunuz?
Türkiye çapında tabi ki hayır, diyorum. Ama zaten bu hepimizin bildiği gerçekler. Kadın istediği toplumdaki statüsünü henüz elde edemedi. Kadın hak ettiği yerde henüz değil. Ama azmiyle başarısıyla, kararlığıyla, küçük küçük örgütlenmeleriyle, kadına yönelik platform kurarak sesini çok duyurmasıyla hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Öncelikle kadının ne yapabilirim diye kendinin karar vermesi gerekir. Bir yerde eğer eksikliğin olduğu bilincinde olan bir kadın zaten nerede olmasını gerektiğini de bilen bir kadındır. Onu kendi iradesiyle, başarısıyla, kendi yolunu kendinin açması ve hakkını kendinin istemesi lazım.
Son olarak kadınlara buradan neler söylemek istersiniz?
Bence bir kadın önce birey olduğunun farkına varması gerekir. Birilerinin tapusu altında olmaması gerekir. Ben bir bireyim, benim hür bir iradem var. Esas olarak aslında ben bir insanım, demesi lazım. Cinsiyetini ikinci plana hatta hiç almaması lazım. İnsan olarak bakması lazım, hür iradesinin olduğunun bilincinde olması lazım. Hedeflerinin olması gerekiyor. O hedeflerini koyabilmesi için de bir kadın önce kendinin farkında olmalıdır.
AYFER DOĞANTİMUR
“BİLİNÇLİ KADIN, BİLİNÇLİ TOPLUM ÜRETİR”
Huzur evleri mahallesi muhtarı Ayfer Doğantimur, bir kadının istedikten sonra her şeyi başarabileceğini ifade etti. Doğantimur, “ Kadın isterse imkansızlık yoktur yeter ki kadın istesin. Eskiye göre kadınlarımız daha çok kendi gücüne vardılar, kendilerini savunuyorlar. Artık bilinçli bir toplum olduk, bu ne demektir bilinçli kadın, bilinçli toplum üretir” diye konuştu.
Hala ülke genelinde kadınların hak ettiği yerde olmadığının altını çizen Doğantimur, “ Türkiye’de kadınların statüsü zayıf, neden kadınlarımız vali, kaymakam, lider konumunda olmasın? Yok değil var ama çok az. Erkekler kendilerini öne attıkları için fırsat vermiyorlar, kadınlarımız her yerde aday ama atamalarda genel çoğunluk erkeklerden çıkıyor” dedi.
Türkiye’de baskın gelen ataerkil toplumda güçlü kadın olarak kadınlarımıza ne önerirsiniz?
Ben gücümü babamdan aldım. Saimbeyli’de küçük bir yerde doğdum. Rahmetli babam, ben ceketimi satar yine de kızlarımı okuturum, derdi. Çok çağdaş biriydi babam. Ben rahat bir ortamda büyüdüm. Saimbeyli’nin aydın kesiminde büyümem benim için bir avantajdı.
Muhtarlık seçimlerine katılmanızda ki etken ne oldu?
Mahallede girişimci bir kadındım ve insanlar ‘gel muhtarımız ol seni destekleyelim’ diyenlerin çoğunluğu teşvik etti. Önce çevrem, sonra onların çevresi bana desteklerini sundular ve kazandım. Yedi ay oldu göreve başlayalı ve herkesin memnuniyetini kazanmak bir kadın olarak beni mutlu ediyor. Mahalle sakinleriyle birbirimizden memnunuz. Örnek verecek olursak dört kadınımız benden sığınma evinde barınmak için istekte bulundu ve birçok sıkıntılarını uğradıkları şiddeti gelip bana anlatabiliyorlar ama bunu bir erkek muhtara anlatamıyorlar.
Geçmişte ne gibi projelerde ve derneklerde bulundunuz?
Maliyede çalışırken Otizm Derneği kurulurken Dernek Başkanı Özlem Arıoğlu ile tanıştık, bu vesileyle dernek üyesi olarak bulundum. Otizmle ilgili birçok girişimlerde bulunduk, otizm anneleriyle toplandık, seminerler düzenleyip hocalar getirdik. Ayrıca KADER üyesiyim ve kent konseyinde bulunmaktayım.
Türkiye’de kadının statüsü nedir?
Türkiye’de kadınların statüsü zayıf, neden kadınlarımız vali, kaymakam, lider konumunda olmasın? Yok değil var ama çok az. Erkekler kendilerini öne attıkları için fırsat vermiyorlar, kadınlarımız her yerde aday ama atamalarda genel çoğunluk erkeklerden çıkıyor.
Kadın isterse ne yapar?
Kadın isterse imkansızlık yoktur yeter ki kadın istesin. Eskiye göre kadınlarımız daha çok kendi gücüne vardılar, kendilerini savunuyorlar. Kadınlar için en önemli olay kadınların çalışması lazım, tabi bu durumda iş olanakları da kısıtlı fakat kadınlarımıza yönelik destek faaliyetleri vardır bundan yardımlaşabilir, kooperatif kurabilirler, burada üretim sağlayıp, satabilirler.
Muhtarlıklarda kadınlar için ne yapılabilir?
Her muhtarlıkta avukat, sağlık ve psikologların seminer düzenleyeceği bir yer ayarlanabilir, kadınlarımız kendini daha bilinçlendirir. Aslında bilinçli kadın bilinçli toplum üretir.






