CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, iktidarın salgın sürecinde başarılı bir tutum sergileyemediğinin altını çizdi…
Hem bir rahatlık hem de panik havası var
Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi ile koranavirüs pandemi sürecini değerlendirmek ve Adana’yı konuşmak adına bir araya geldik. Gazetemize açıklamalarda bulunan Çelebi, pandemi sürecinde hem örgüt hem de yerel yönetim birimleri olarak oldukça başarılı çalışmalara imza attıklarını belirterek, rehavete kapılmadan, kurallara uyarak bu süreci atlatabileceğimize işaret etti.
Başkan Zeydan Karalar’ın göreve geldiğinden bu yana oldukça başarılı işlere imza attığının altını çizen Çelebi, “Yıllardır, aylardır ödenmeyen maaşlar ilk defa düzenli bir şekilde ödenmeye başladı. Temel hizmetler verilmeye başlandı. Temel olarak kırsal kesimdeki ilçelerin yolları, içme suları ile ilgili projeler hazırlandı ve uygulamaya hazırlanıyor. Sinekle mücadele ediliyor, ekmek sorunu çözüldü. Otobüs işletmelerinin düzene binmesi gibi sorunlar düzene girdi” diye konuştu.
Tüm dünyayı etkileyen koranavirüs pandemi süreci ülkemizi de ciddi oranda etkiledi. Yerele gelecek olursak, siz bu süreçte CHP Adana İl yönetimi olarak neler yaptınız?
Pandemi süreci iyi bir noktaya giderken son olarak iktidarın aldığı kararlar, bilim kurulunun da çok fazla dinlemeyerek veya göz ardı edilerek alınan kararla yeniden bir salgın sürecinin başlama işaretlerini veriyor. Her tarafta hem bir rahatlık hem de panik havası var. Adana’da da bunun işaretlerini sağlıkçı arkadaşlardan duyuyoruz. Hükümetin veya buradaki il yöneticilerinin, valiliğin anonslarını duyuyoruz. Önlem alın, salgın artmıştır, gibi duyurular yapılıyor. Önlemlerin önünün açılması ve gevşetilmesinin ardından kısa süre sonra hem tüm Türkiye’de hem de Adana’da bu salgının yeniden ortaya çıktığı bir gerçektir.
VAKA SAYILARININ ARTTIĞINI DUYUYORUZ
Daha öncede yeni normalleşme diye adlandırılan süreyle ilgili de hükümete partimizin ve diğer birçok partilerin, bilim insanlarının uyarıları oldu. Göz ardı etmediler. Esnafa veya diğer iş yeri sahiplerine belirli bir sürede maddi anlamda destek vereceklerine buyurun açın diyerek onlara şirin görünmeye çalıştılar. Şimdi sonuçları beklemediğimiz bir şey değil, olumsuz olacaktır. Dileriz ki çok kısa sürede yeniden bir toparlanma olur. Ancak hem mevsim nedeniyle hem de yazın başlamasıyla birlikte birçok yerde bu rahatlık kontrol edilemez boyutlara gelmişti. Adana’da da çeşitli mahallelerde de bunun işaretlerinin olduğunu duyuyoruz, karantina sözleri var, çeşitli vaka sayılarının arttığını duyuyoruz.
BÜYÜK ÇABA SARF ETTİK
İlk salgının var olduğu süreçte hem örgütlerimiz hem de yerel yönetim birimlerimiz bu konuda oldukça duyarlı davrandı. Siyasal iktidara birlikte yapalım, tarzında önerilerde bulundu. Ama siyasal iktidar ve onun buradaki uzantıları hep siz karışmayın, biz yapacağız diyerek sanki partisel veya kişisel bir olaya bakıyormuş gibi davrandılar. Olayı bir anlamda büyüttüler. Bütün bunlara rağmen bizim belediyelerimiz, örgütlerimiz vatandaşın, halkın sıkıntılarını giderme konusunda büyük çaba sarf ettiler. Temel ihtiyaçların karşılanması, gıda yardımlarının yapılmasını sağlamaya çalıştılar ve önemli ölçüde sağladılar.
BU İŞİ BEN YAPARIM MANTIĞIYLA HAREKET ETTİLER
Özellikle belediyelerimizin Adana’da maske ile ilgili çok yoğun çalışması oldu, biz de destek olduk. Hemen tüm ilçelerimizde iki buçuk, üç milyon civarında maske dağıtımımız söz konusu oldu. Herkesin bildiği bir şey var, maalesef hükümet bir maske olayını bile organize edemedi. Oysa bu iş çok basitti, bu işi belediyeler aracılığı ile yapın, birlikte yapalım, belediye valilik gibi dedik. Vefa gurubu diye bir birim oluşturdular, onlara da destek olduk, ama buna rağmen illa bu işi ben yaparım, benim kontrolümde olmalıdır, mantığı başarılı olamamalarını sağladı.
İkisi HDP’li biri Cumhuriyet Halk Partili üç milletvekilinin milletvekilliliği düşürüldü. Buna tabi ki CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti kurmayları tepki göstererek bunun hukuksuzluk olduğunu belirttiler. Siz bu olayı nasıl karşılıyorsunuz?
HUKUKSUZLUK HEP VARDI…
Hukuksuzluk yeni bir şey değil. Siyasal iktidarın, hükümetin epeyce bir zamandır uyguladığı hukuk dışı, hukuka ve adalete müdahale, yargıya müdahale tarzında anlayışı epeydir sürüyor. Bu doruk noktasına ulaştı. Yargıya direk talimat var, artı bu konuda pervasız davranıyorlar. Bu son olayda milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yargı süreciyle ilgilidir. Ama bu milletvekillerinin anayasal hakları var. Bireysel olarak anayasa mahkemesine başvurma hakları var. Genel eğilim budur, arkasından anayasa mahkemesi o haklarını kullanamazlarsa zaten yargıda ceza aldıkları için sonuçta yapılacak bir şey yok.
GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Bu hukuksuzluğu bir çizgi haline getirme, hukuku istediği zaman kendi adına kendi hanesine bir şeyler getirecek şekilde düzenleme, uygulama mantığıdır. Bu ülkeyi çok kötü noktalara götürür, bu diktatöreyel yaklaşım bu ülkede hiçbir biçimde sağlıklı bir rota değildir. İşte hemen bunun ardından provakit bir yığın eylemler veya planlar hazırlanıyor. Ayasofya ile ilgili, yeniden ibadete açılması gibi, bir olay gündeme getiriliyor.
İŞSİZLİK ON MİLYONLARDA…
Oysa daha önce yine siyasal iktidarın, Sayın Cumhurbaşkanın Ayasofya ile ilgili olarak böyle bir şey olmaz demesine rağmen, konu yine gündeme getiriliyor. Yunanistan’la böyle gerginlikler yaratılıyor. Bunlar kamuoyuna birtakım mesajlar vererek, gündemi değiştirerek asıl sorunları unutturmak istiyorlar. İşsizlik alabildiğine yükselmiş durumda, işsiz sayımız on milyonlarda, ekonomi oldukça kötü, esnaf kan ağlıyor.
Bu süreçte esnafla ilgili hiç bir şey yapılmadı. Kredi dediler, gerçekleşmedi, faizlerin silinmesi önerilerini kulak ardı ettiler. Yani hiçbir önlem almadılar, bunların unutulması, bunların üzerinin örtülmesi, konuşulmaması için yapay gündemler oluşturarak ülkeyi daha da sıkıntıya soktular.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar göreve geldiği günden itibaren sürekli bir baskı altındaydı. Özellikle bu pandemi sürecinde de oldukça fazla karalamalara maruz kaldı, siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Karalamalara değil, yapılanlara bakmak lazım diye düşünüyorum. Özellikle Başkan Karalar göreve geldiğinden bu yana, belediyeyi derleyip, toparladı. Oldukça fazla olan belediyenin o borçlarını ödemeye başladı. Personelinin düzenli maaşlarını öder haline geldi. Yıllardır, aylardır ödenmeyen maaşlar ilk defa düzenli bir şekilde ödenmeye başladı. Temel hizmetler verilmeye başlandı. Büyük makro düzeydeki projelere henüz kaynak yok, yoksa projeler hazır durumda.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ SAĞLADI
Ama temel olarak kırsal kesimdeki ilçelerin yolları, içme suları ile ilgili projeler hazırlandı ve uygulamaya hazırlanıyor. Sinekle mücadele ediliyor, ekmek sorunu çözüldü. Otobüs işletmelerinin düzene binmesi gibi sorunlar düzene girdi. Çalışmalar devam ediyor ama maalesef bir taraftan hükümet kaynakları kısarak, kesintiler yaparak, eski borçlar iller bankası tarafından kesiliyor, o konuda hiç tolerans tanımadan hizmet engellenmeye çalışılıyor. Gözlemlediğim kadarıyla küçük küçük saboteler de var. Eski kadrolar, dışarıdan eski yönetimin uzantıları veya bunların direktifiyle sessiz sedasız saboteler de olmadı değil.
ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE BASKILAR ARTACAK
Şimdi gerçekten yine kısıtlı imkânlarla çalışmalarını sürdürmeye çalışıyor. Üreticiye destek vermeye çalışıyor. Onlara bir maddi destek hazırlığı içerisindeler. Onun dışında temel olarak acil ihtiyacı olan vatandaşın, halkın sorunlarını gidermeye çalışıyorlar. Suda indirim başladı, bu ay itibarıyla yüzde otuz beşlik bir indirim yapıldı. Bu çalışmalar devam ediyor. Zeydan Karalar’da, diğer büyükşehir belediye başkanlarımızın da önümüzdeki günlerde bu baskıların artacağına ilişkin sıkıntıların hesabını yapıyorlar.
Vatandaşın sizden talepleri daha çok hangi yönde oluyor?
Adana’da sizin de bildiğiniz gibi işsizlik yüzde otuzları aşmış durumda. İşsizliğin merkezi durumundayız. İşsizliğe yönelik talepler oldukça fazla, ama yerel yönetimler bunu karşılayabilecek durumda değil. Cumhuriyet Halk Partili beş belediye belli oranlarda mutlaka işçi istihdam edecektir. Bu Adana’nın işsizlik sorununu çözecek durumda değildir. Belediyenin bu yaz itibarıyla en çok kuzeydeki, kırsaldaki ilçelerimizin yol ve su sorununu kış öncesi hazırlanıp, uygulamaya çalışılacaktır. İçme suları ile ciddi sıkıntılar var.
SU SIKINTISI ÇEKEN KÖYLERİMİZ VAR
Adana gibi bir ilde köyde su sıkıntısı çekiliyor. Saimbeyli, Feke’nin köylerinde su sıkıntıları var, orada alabildiğine kaynak sularının olduğu bir yerde böyle su sıkıntıları var maalesef. Yani bir şeyler yapılmamış. Hiçbir adım atılmamış. İnsanlara anlatsan Adana’nın köylerinde su yok diye, hiç inandırıcı olmazsınız. Bu köylerimizin su sıkıntılarını çözüp ardından İmamoğlu’ndaki barajdan ovanın köylerinin suları ile ilgili projeyi onayladılar. Karataş’a içme suyu projesi ihalesi yapıldı.
ÖZEL RÖPORTAJ- PINAR AYTEKİN




