Dr. Akdoğan: Kanserde erken teşhis oldukça önemli | Yeni Bizim Adana Gazetesi Web SitesiYeni Bizim Adana Gazetesi Web Sitesi

SON DAKİKA

Dr. Akdoğan: Kanserde erken teşhis oldukça önemli

Bu haber 27 Mayıs 2021 - 12:05 'de eklendi ve 475 views kez görüntülendi.

Birbuçuk TV ‘Pınar’ın Penceresi’ programına konuk olarak katılan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Fatma Akdoğan, kanserle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı. Kanserle mücadelede erken teşhisin önemine vurgu yapan Dr. Akdoğan, insanların en azından ayda bir kendi vücutlarını kontrol etmeleri gerektiğini ifade etti.

Adana Güney Rotary Kulübü Başkanlığını da yapan Dr. Fatma Akdoğan, “Bu sene eğitim alanı oldukça eksikti, özellikle pandemiden dolayı eğitim çok aksadı. En başta onunla ilgili projeler yaptık. Dönem başında gençlere eğitim programı verdik. Rotary dünya liderlerini arıyor, diye bir eğitim programımız var. Onu gerçekleştirdik. Liderler kampüste eğitimi verdik” diye konuştu.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Radyasyon Onkolojisi Uzmanıyım, Tıp Hekimiyim. Adana Onkoloji Merkezi’nde çalışıyorum. Daha önce Çukurova Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştım.

Adana Onko Onkoloji Merkezi’nde biraz bahsedebilir misiniz? Hangi tür hastalıklara bakılıyor, neler yapılıyor?

Onkoloji kanser bilimi demektir. Biz kanserli hastaların radyoterapi, ışınla tedavi alanında hizmet veriyoruz. Merkezimiz 1998 yılında kuruldu. 23-24 yıldır hizmet veriyoruz. Bizim asıl merkezimiz Ankara’da, Ankara Onkoloji Merkezi, biz Adana’ya ikinci şube olarak açtık. Şu anda Mersin’de var, İstanbul, Diyarbakır ve Antalya’da vardı şubelerimiz onlar şu an çalışmıyor. Sadece Ankara, Adana ve Mersin şubelerimiz çalışıyor.

Kanser nedir, nasıl tanımlanır?

Kanser çok büyük bir hastalık grubunun toplu ismidir. Hücrelerin yapısında bulunan temel yapı malzemesi DNA’larda meydana gelen kırılmalar ve bozulmalar sonucunda ortaya çıkıyor. Hücrede bölünmeler, bozulmalar oluyor. biz buna mutasyon diyoruz. Mutasyonlar eğer birikirse o hücrenin anormal bir hücre olmasına sebep oluyor. Bu anormal hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalabiliyor. Bu durumlarda kanser oluşuyor. Kanser vücudun her yerinde oluşabilir ve çok geniş bir hastalık grubunun adıdır.  Kan kanseri var mesela bambaşka seyreder. Yumuşak doku tümörleri var, bizim alanımız daha çok bu konuda. O bile kendi arasında çok alt grupları olan çok geniş bir kavramdır.

Pandemi süreci kanser hastalıklarını nasıl etkiledi?

Pandemi tabi ki kanseri arttırmadı, ilişkilendirecek olursak. Ancak kanserli hastaların yakalanma oranları düştüğü için bizim beklentimiz, yurt dışında yapılan çalışmalar bunu gösteriyor, hastalar tarama testlerine gitmiyorlar, rutin kontrollerine gitmiyorlar. Çünkü hastanede onları bekleyen daha da ciddi bir durumun olduğunu düşünüyorlar. Kontrollerini aksatıyorlar, tanıları gecikiyor. Bu anlamda yaşadığımız pandemi sonucunda daha büyük bir kanserli hasta kitlesiyle karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Çünkü yurt dışında yapılan araştırmalar yaklaşık yüzde on beş, yirmi oranında kanser tanılarında azalma olduğunu gösteriyor.

Yaşam kalitesi kanseri etkiliyor mu, nelere dikkat edilmeli?

Yaşam kalitesi aslında etkilemiyor, kanserlerin sebepleri çok farklıdır. Günümüzde kanser sebepleri arasında en çok çevresel faktörler yer alıyor. Bunun içerisine güneş ışını girebilir, obezite girebilir, özellikle sigara girer. Kanserin çoğunluğunun sebebi zaten sigarıdır. Bu çağda bütün kanserlerin etkilenmesinde mutlaka sigara ve obezite var, diyebilirim. Çünkü sigara sadece akciğer kanseri yapmıyor, zararlı maddeler ağızdan başlayarak ses tellerine, nefes borusundan akciğere iniyor. Bu açıdan bütün bu sistem boyunca oluşturulan kanserlerden sorumlu, mesane kanseri yine sigarayla ilişkili, meme kanserinde de çok etkili olduğu yapılan araştırmalarda kanıtlandı. Bir çok kanserin sebebi açısından düşündüğümüzde sigara çok önemli bir faktördür.

Bir çok kanser türü var ama özellikle ülkemizde son yıllarda meme kanserinin oldukça fazla yaygınlaşmasının sebebi nedir?

Günümüzde tanı yöntemleri geliştiği için bu çağda daha çok görüyoruz. Hem daha iyi araştırılıyor, tanı yöntemleri gelişti, hem de insanların sağlık sistemine ulaşmaları ve taramaya girmeleri daha kolaylaştığı için meme kanseri tanı olarak biraz daha artmış durumda. Kadınlarda en çok görülen kanser türü meme kanseridir. Erkeklerde ise en çok görülen kanser türü akciğer kanseridir.

Kanserde erken teşhisin çok önemli olduğunu biliyoruz. İnsanlar kendilerinin kanser olduğunu nasıl anlar, nasıl bir kontrol yapmaları gerekir?

En önemli şey zaten insanın kendisini fark etmesidir. Mesela cilt kanserleri görünür yerlerde, ondan başlayabiliriz. Cildimizde oluşan bir lekelenme, kızarıklık, iyileşmeyen bir yara, kanama olması uyarıcı bir faktördür. Hemen bunu araştırmak lazımdır. Kanser çeşitlerinin kendine özgü bulguları vardır. Mide kanserinde hazımsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, Pankreas kanserinde benzer iştahsızlık, kusma, kolon kanserlerinde kabızlık, ara ara ishal kabızlık değişkenlikleri olabilir. Kanama olabilir, her yerin geçmeyen kanamaları, iyileşmeyen yaraları erken fark etmemizi sağlar.

Vücutta ele gelen şişlik her zaman bir tümördür. Ama tümörler iki bölümde incelenebiliyor, iyi huylular var, iyi huylular başka yere atlamaz, kontrolsüz çoğalmaz, yavaş yavaş büyür. Cilt altında yağ bezesi olan insanlarınki de bir tümör aslında ama kötü huylu değildir. Kontrolsüz çoğalan, çevreye yapışan, sert kitleler varsa bunlar daha çok kanser olduğunu düşündürür. Bunu en çok meme kanserinde uyarıyoruz. Meme muayenesi çok önemli, kadınların kendi kendilerinin memelerini tanımaları, muayene etmeleri, ayda bir defa en azından ele gelen bir kitle var mı, değişiklik var mı, cildin renginde değişiklik var mı, cildin portakal kabuğu gibi çekintili mi gibi dikkat edilmelidir. İnsanın kendisini tanıması, farklılaşmayı yakalaması erken tanı için en önemli kriterdir.

Akıllı ilaç nedir, tedavisi nasıl sonuç verir?

Akıllı ilaç son dönemlerde gelişen bir yöntem. Bir çok kanser türünde de kemoterapinin yerini almaya başladı. Beyin tümörlerinde kullanımı söz konusu, meme tümörlerinde, karaciğer sindirim yolu sisteminde, akciğerde kullanımı söz konusudur. Hedefe yönelik tedavi dediğimiz, bağışıklık sistemini güçlendiren, bağışıklık sistemiyle hareket eden yeni bir tedavi türüdür. Kemoterapi kadar ciddi yan etkileri yoktur. Kendine göre yan etkileri tabi ki vardır. Ama halsizlik, kusma gibi etkileri yoktur. Her türlü tedavinin yanına da eklenebiliyor hem radyoterapinin hem de kemoterapinin yanına eklenebiliyor. Yanında kullanımları başarı şansını arttırdığı için günümüz de artık akıllı ilaç tedavisi iyice yerleşti.

Kanserli hastaların psikolojik destek almaları gerekiyor mu?

Aslında her branşı içinde barından bir merkez olmayı gönül isterdi. Kanserli hastaların mutlaka ki psikolojik destek almaları gerekiyor. Sonuçta organizma hayatla ilgili bir tehditle karşılaştığı zaman, her organizmada bir reaksiyon oluşacaktır. Depresyona girer veya ajitasyona girer salgınlaşır, kabul etmek istemez, reddeder. Bu aşamada beynin savunma mekanizmalarının hepsi kullanılır. O açıdan mutlaka destek alması gerekir. Bizim toplumumuzda psikiyatriste gitmek gibi bir alışkanlık yok. Bu genel olarak aileler içinde çözülüyor. Ailelerin bilgili olması gerekiyor. Mutlaka hastaların konuyu bilen biriyle konuşmaları, onlardan psikolojik destek almaları gerekir.

Adana Güney Rotary Kulübü Başkanısız, orada neler yapıyorsunuz, biraz bahsedebilir misiniz?

Hekim olarak çok insana senelerdir dokunduğumu düşünüyorum. Ama sivil toplum örgütü içerisinde olmak hakikaten başka bir şeymiş. Ben 10 yıldır Rotary Kulübü üyesiyim. Ancak şimdiye kadar başkan olmamıştım. Projelere destek oluyor daha sonra işime dönüyordum. Bu yıl Adana Güney Rotary’nin başkanlığını yapıyorum. Başkanlık demek, sorumluluk gerektiriyor ve de yetki de getiriyor. Ben kulübün hem maddi hem manevi desteğiyle bu sene insanlara başka türlü dokunduğumu düşünüyorum. Bir çok alanda dokundum. Ben insanlara sağlık anlamında bir hizmet veriyorum. Elimden geldiği kadarıyla yaklaşıyorum, yardımcı oluyorum, sorunlarını çözüyorum. Sivil Toplum Örgütünün içerisinde olup, başka alanlarda da insanlara dokunmak hoşuma gitti.

Bu sene eğitim alanı oldukça eksikti, özellikle pandemiden dolayı eğitim çok aksadı. En başta onunla ilgili projeler yaptık. Adana Güney Rotary Kulübü olarak 30 çocuğa tablet hediye ettik. Bir şehit çocuğuna bilgisayar hediye ettik. Dönemin başlangıcında Kozan yangını olmuştu, mağdur olduklarını duyduk. Oraya yardım paketi gördük. Yangınzede ailelere mutfak gereçlerinden oluşan malzemeler aldık, onları dağıttık. Bütün evlere çaydanlık, tabak, bardak, çatal gibi setten oluşan malzeme dağıttık. Onun dışında ikinci el, evlerde kullanmadığımız, boşalan evlerden gelen, kenarda duran eşyaları topladık. 3-4 kamyon eşya çıktı. Kozan Belediyesinin desteğiyle ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Onların içerisinde çamaşır makineleri, buzdolapları, bulaşık makineleri ağırlıklıydı. Biz zaten 100 aileye sıfır eşya seti hediye ettik ayrıca böyle bir desteğimiz oldu. İzmir depreminde desteğimiz oldu. Orada deprem çadırı, içerisinde yiyecek kolisi olan setler hazırlandı. Biz onlara da destek olduk.

Sosyal medyadan eğitimler de verdik. Ben ulus olarak eksiğimizin eğitim olduğunu düşünüyorum. Bizim bunu kapatmamız gerektiğini düşünüyorum. Dönem başında gençlere eğitim programı verdik. Rotary dünya liderlerini arıyor, diye bir eğitim programımız var. Onu gerçekleştirdik. Liderler kampüste eğitimi verdik.