Çocuklara dair her şeyi konuşuyoruz, yazıyoruz. Birçok ailenin kaygısı okul hayatı ile ilgili oluyor. Anne ve babaların kaygılarını anlamamak mümkün değil. O kadar seçenek içerisinde kara vermek çok zor. Daha önce gazetedeki köşemde bu konuya değinmiştim. “Okul seçimi nasıl yapılmalı? Nelere dikkat edilmeli?” diye yazmıştım.

Son zamanlarda birçok aile ile görüşmem de çocukların okula ağlatılarak alıştırılması ile ilgili sorular alıyorum. Bu soruların bu dönemde artmış olmasının en büyük nedeni içinde bulunduğumuz özel dönem ile ilgili. Pandemi sürecinde okullar açıldı, kapandı. Açıkken bazı aileler kaygılarından dolayı çocuklarının okula devam etmesini istemediler. Söz konusu sağlık ve bununla ilgili kararlar olduğunda çok fazla yorum yapmayı ve eleştirmeyi doğru bulmuyorum.

Pandemi dönemi ile ilgili çocukların aileleri ile bağlanmalarında da değişiklikler oldu. Okula uzun aradan sonra başlayan çocuklarımızda da kaygı seviyesinin yükselmesi ile okulda ağlama davranışı gözlenebilir. Bununla birlikte ilk kez okula başlayan çocuklarımız için de aynı durum söz konusu olacaktır. Çocukların ağlamaları çok normal bir davranıştır. Okul öncesi dönemi çocuğu bazı duygularını isimlendirip, paylaşsa dahi her şeyi bir yetişkin gibi anlatmasını bekleyemeyiz. Kaygısını, korkularını ağlayarak ifade etmeyi seçebilir. Bazı çocuklar ise sorular sorarak kendilerini regüle etmeye çalışabilirler.

Önemli olan bir nokta var ki çocukların bu davranışları karşısında okulun sergilediği tutum. Okulun ve öğretmenlerin bu gibi durumlarda nasıl bir yol izledikleri. Çocuk gelişimi uzmanı olarak beni en çok üzen açıklama ise şu oluyor: “Ağlaya ağlaya alışacak!” , “Okula gelmek zorunda olduğunu çocuğunuza söyleyin!” vb.

Canım anneler, canım babalar lütfen ama lütfen size bunları söyleyen okullardan uzaklaşın. Size bunları söyleyen bir yerde durmanın hiçbir anlamı olmayacaktır. Maalesef bu tutum bu okulların çocuk psikolojisinden anlamadığının en büyük ispatıdır.

Okulun açıldığı dönemde okullar sağlıklı bir oryantasyon süreci planlamalıdır. Ara dönemlerde kayıt yaptıran öğrenciler için de ayrıca bir değerlendirme yapılarak en ideal alıştırma süreci aile ile konuşularak oluşturulmalıdır. “Çocuğunuzu bırakıp gidin!” diyerek sağlıklı bir uyum sağlanması beklenemez.

Hem anne ve babanın da kuruma güvenmesini sağlamak adına sizlerle daha şeffaf konuşan kurumları tercih ediniz. Bir kurum ilk olarak ücret bilgisi veriyorsa uzaklaşınız. Söz konusu çocuk olduğunda önce eğitim yaklaşımlarını anlatmalarını bekleriz kurumların. Çocukların bakımların da nelere dikkat ettiklerini duymak isteriz. İlk konuşulacak konu hiçbir zaman ücret olmamalıdır.

Bazı aileler yaz dönemi için okul bakacaklar, bazı aileler bir sonraki eğitim dönemi için araştırma yapacaklar. Lütfen ağlayarak alışacak diyen kimseye itimat etmeyiniz. Bir çocuk gelişimci çocuğa çaresizliği öğretmemelidir. Çocuk ile çalışan her yetişkin çocuklarımıza kendini doğru ifade edecek ortamlar sağlamalıdır.

Hangi okulu seçeceğiniz sizin evinizin konumuna göre de değişecektir. Sadece kurumlarda uyum programları hakkında detaylı bilgiler alınız. Çocuklarımız için en iyisini diliyorum. Sevgiyle…