Bu gün, şehitler diyarı Anadolu’nun ebediyete kadar Türk yurdu olarak kalacağının tescillendiği; 30 Ağustos Zaferinin 97’nci yıl dönümüdür.

Bu gün, tarihi zaferlerle dolu Yüce Türk Milletinin; bütün imkânsızlıklara rağmen, yaklaşık 300 kilometrelik mesafeyi savaşarak dört gün gibi kısa bir sürede kat edip yunanı denize döktüğü gündür.

Bu gün; vatanı cebren ve hile ile işgal edilmiş, orduları dağıtılmış bir milletin, bağrından çıkardığı ulu önderinin öncülüğüne Anka Kuşu misali küllerinden doğduğu, zaferlerle dolu tarihine bir zafer daha eklediği gündür.

Bu zafer;  “Ardına bakmadan yollara düşen,

Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,

Huduttan hududa yol bulup koşan,

Cepheden cepheyi soranlarındır.”

Dizelerinde anlatılan Türk evlatlarınındır.

Tarih boyunca aziz milletimiz üzerine oyun kuranlar, milletimizin birlik ve bütünlüğü karşısında hüsrana uğramış, yüce milletimizin bağımsızlık azmi ve sevdası tüm hesapları alt-üst etmiştir. Aynı şer odakları, ekonomik olarak devletimize diz çöktürmek isteyerek, taşeron terör örgütleri ile ülkemizin bütünlüğüne kastetmeye çalışmaktadırlar.

Yüce Türk Milleti olarak, Malazgirt’teki, Çanakkale’deki ve Kocatepe’deki ruh neyse, bu gün de aynı ruh ve heyecanla aziz vatanımızı her türlü tehlikeye ve saldırıya karşı koruyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

İstiklal mücadelesinde; imkânsızı başaran, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatanımızın kazanılması ve bölünmez bütünlüğü uğruna, akıttıkları kanları ile bayrağımıza rengini veren şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı kutluyorum.