Bilge siyasetçi Murat Karayalçın’ın Adana programı dolu dolu geçti.

KAFTANCIOĞLU KARARI PROTESTOSUNA KATILDI

Adana Büyükşehir, Seyhan ve Ceyhan Belediyelerini ziyaret eden Karayalçın, Yargıtay’ın Canan Kaftancıoğlu’na verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasını onamasının protesto edildiği basın açıklamasına da katıldı.  SHP Genel Başkanlığı, Devlet bakanlığı, Başbakan yardımcılığı, Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı yapan Karayalçın Seyhan’da “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi Işığında Yerelden Genele İktidar Hedefi” konulu konferans verdi.

GENÇLERLE BULUŞTU

Karayalçın, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nda gençlerle buluşan Karayalçın, daha sonra  CHP Ceyhan ilçe örgütü ve Ceyhan Belediyesi’ni ziyaret etti. Daha sonra da Hüseyin Cerit’i anma etkinliğine katıldı.

HÜSEYİN CERİT’İ MEZARI BAŞINDA ANDI

12 Eylül darbesi yapıldığında CHP gençlik kolları genel sekreteri olan, CHP’nin 1974 ve 1977 seçimlerinde gençlik örgütlenmesinin önemli bir rol üstlenen eski Ceyhan ilçe başkanlarından  Hüseyin Cerit’in Cihanbekirli köyündeki mezarı başında bir konuşma yapan Karayalçın, “12 Eylül öncesi dönemdeki efsane gençler diye anılan önemli isimler vardı. Hüseyin Cerit, yaşamı boyunca saçlarına ak düşmüş o eski gençliği bir araya getirme mücadelesi verdi. Çünkü o dönemin gençliğinin hayli yaş almış da olsa bir araya gelmesinin çok şeyi değiştireceğine inanmıştı” dedi.

Karayılçın ile beraber Ceyhan’daki anmaya gelen eski gençlik kolları genel başkanları, milletvekilleri, il başkanları ve yöneticiler ile Ceri’in  yakın dostları  Senai Gedik ve Selman Serttepe de mezar başında birer konuşma yaptı.

Daha sonra da Karayalçın ve beraberindekiler Cerit’in Cihanbekirli köyündeki evini ziyaret etti.

ÇGC ZİYARETİ

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Tesisleri’nde gençlerle bir araya gelen Murat Karayalçın, toplumsal sorunları çözmeyi amaçlayan siyaset yerine, kimlikleri öne çıkarmaya çalışan siyasetin, çatışma ortamı yarattığına dikkat çekti. Ülkemizde siyasetin dilinin ve hitap tarzının değiştiğini, bu durumun ayrışmayı ve çatışmayı körüklediğini, nefret ve öfke dilinin kirli siyaset dili olduğunu söyledi.

Karayalçın,  neoliberal siyasetin sonunun geldiğini, neoliberal görüşe sahip olanlar tarafından da kabul edilen bu durumun sosyal demokrasi açısından da önemli olduğuna dikkat çekti.

İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİ IŞIĞINDA YERELDEN GENELE İKTİDAR HEDEFİ

Seyhan Kültür Merkezi’nde “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi Işığında Yerelden Genele İktidar Hedefi” konulu konferansta konuşan Karayalçın, şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’yi yöneten gücün artık Türkiye’yi yönetemediği, yönetemeyeceği açık bir biçimde ortadadır.  Türkiye yönetilemiyor, bu yöntemlerle, bu kafayla, bu yaklaşımla Türkiye’yi yönetemedikleri ortaya çıktı. Yurttaşlarımız da artık bu iktidar tarafından yönetilmek istemiyor. Eğer bu gelişme şekillenmişse, kesişmişse, bu ülkenin topraklarında artık bir değişimin başladığını, değişim talebinin çok güçlü bir şekilde ortaya çıktığını da göstermektedir. Halk bu şekilde yönetilmek istemiyor. Bu talebi de açık bir biçimde dile getirmeye başladı. Bunun ortaya çıkması hiçbir şekilde değişimin otomatik bir şekilde gerçekleşeceği kanısını da yaratmamalı. Evet, ortaya çıktı, Türkiye yönetilemiyor evet ama bu kendiliğinden değişimi getirmeyecek. Eğer değişim kendiliğinden gelmiyorsa biz değişimi çekip getirmeliyiz. Değişimi söke söke getirmeliyiz.

Değişimi güçlendirilmiş ittifakın sağlayacağına inanıyorum. Herkesin ittifaklara destek ve güç vermesi gerekiyor. İttifaktaki tüm parti yöneticileri seçim güvenliği konusunda en ufak bir duraksama yaşamamalılar. Seçimlerle ilgili en ufak bir kaygı yaratılmamalı, gerekli tüm önlemler alınmalı ama yurttaşlara bu konuda güven verilmelidir. Yurttaş güvene güvene sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalıdır. Hiç kimsenin kuşkusu olamamalı seçim konusunda. 6 partili ittifakın yurttaşlarımıza güven veren güçlü bir gelecek proje sunması gerekiyor. İnsanlarımız bir umut taşıyorlar, değişim bekliyorlar, bu umudu coşkuya taşımamız gerekiyor.”

 ATATÜRK’ÜN DEHASI VE BARIŞIN ÖNEMİ

Ortadoğu’da bir kaos yaşandığını ancak uzmanların önümüzdeki 30 yılda bu kaosun daha da büyüyeceği uyarısını anımsatan Karayalçın, şöyle devam etti:

Bir üçgen içindeyiz. Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu.  Balkanlar neredeyse birkaç ülkesi hariç hariç tümüyle AB üyesi. Bizim için yaşamsal olan Ortadoğu bölgesidir. Bir yanımız Balkanlar, bir yanımız Kafkaslar ve Akdenizli ve Karadenizliyiz ama Ortadoğuluyuz. Ortadoğu yaşam alanımız. Büyük güçler Ortadoğu’dan çıkıyorlar. ABD çıktı. Büyük güçler Ortadoğu’da ya da burada, bu üçgen içinde para harcamak istemiyorlar. Bir takım devlet ve örgütleri kullanarak sonuç almak istiyorlar. Ben Rusya’nın da göreceli olarak Ortadoğu’dan çıkacağını düşünüyorum.  Çin’in zaten doğrudan bağlantısı yok. Şimdi uzmanlar gelecek 30 yılda yaşam alanımızda tam bir kaos gördüklerini söylüyorlar. Zaten kaos var daha ağır bir kaosun içine girilecek uyarısıdır bu. Buna izin veremeyiz, vermemeliyiz. Bu bizim için beka sorunudur. Yurtta barış bizim yaşamsal değerimiz. Yurtta barışı sağlayamazsak bu bölge yansır. Bölgedeki çatışma da hep yurda yansımış. Atatürk’ün dehası burada bir kez daha görülüyor. Yurtta Barış dünyada barış. “