İYİ PARTİ SAMSUN MİLLETVEKİLİ BEDRİ YAŞAR; PARLAK LAFLARA DA MÜNECCİM OLMAYA DA GEREK YOK! | Yeni Bizim Adana Gazetesi Web SitesiYeni Bizim Adana Gazetesi Web Sitesi

SON DAKİKA

İYİ PARTİ SAMSUN MİLLETVEKİLİ BEDRİ YAŞAR; PARLAK LAFLARA DA MÜNECCİM OLMAYA DA GEREK YOK!

Bu haber 13 Aralık 2018 - 19:31 'de eklendi ve 216 views kez görüntülendi.

12 Aralık 2018 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerinde kurumlar üzerine söz alan bazı milletvekillerinin konuşmaları dikkat çekti.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’ın Ticaret Bakanlığı üzerine yaptığı konuşma da dikkatlerden kaçmadı.

Hayal bile değil!

Üniversitelerin ve ilgili çevrelerin yaptığı hesaplamalara göre 1960’tan bu tarafa Türkiye’nin ekonomik büyüme ortalaması yüzde 4,5 olduğunu ve 2021 yılı tamamlandığında ekonomik büyüme açısından 2011 yılı ile 2021 yılı arasındaki ekonomik büyümenin dünyadaki en kötü on yıllık büyüme olacağını belirten Yaşar konuşmasında, “Türkiye 2002 yılında dünyadaki en büyük 16 ekonomi içindeydi. Geçen on altı yıllık süre sonunda Türkiye’nin geldiği sıra maalesef bir alt basamağa, 17’nci sıraya düştü. Hâlbuki 2023 hedefleri arasında Türkiye için dünya ekonomi sıralamasında 10’uncu sırayı hedefliyordunuz ama kalan beş yıl içerisinde görüyoruz ki bu hedefe ulaşmak, “mümkün”ü bir tarafa bırakın, hayal bile değil.” ifadelerine yer verdi.

Parlak laflara da müneccim olmaya da gerek yok!

“Parlak laflar söylemek yerine bu hedefleri tutturmaya yönelik, oturup yapısal reformlar dâhil her şeyi yeniden gözden geçirip Türkiye’nin önüne daha gerçekçi rakamlar ve hedefler koymanın zamanı geldi ve geçiyor.” diyen İYİ Partili Milletvekili konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadelerine yer verdi.

“Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi, ne döviz kuru hedefini, ne enflasyon hedefini, ne banka faiz oranları hedefini yakalama şansımız yok; rakamların hiçbir tanesi öngörüldüğü gibi gerçekleşmiyor. 2018 yılı dolar kuru hedefimiz 3,8’ler civarındaydı, bugün 5,34. Faiz hedefi yüzde 10’lu rakamların altındaydı, bugün bankalardaki faizler yüzde 30’lar mertebesinde; onu da bulana, alana, çözene, kullanana aşk olsun. Aynı şekilde, enflasyon hedefi, yine, tek haneli rakamlardaydı ama bugün verilen rakamlarda da görüyoruz ki enflasyon yüzde 24’lerin üzerinde. Dolayısıyla, bu rakamlarla mücadele etmek, artık bugün ticaret erbabının, yatırımcının mücadele etmesi neredeyse mümkün değil. Aynı şekilde, bu büyümeler gerçekleşirken Türkiye’deki işsizlik oranının biz aşağıya doğru düşmesini bekliyoruz. Maalesef, Türkiye’de bu rakamların gerçekçi olmadığını, işsizlik rakamlarının da geriye gelmediğini görerek fark ediyoruz. Bugün genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20’ler mertebesinde. Bu durumda devlet öngörüleriyle hedefini tutturamazken ticaret erbabı nasıl tuttursun? Devletin, ticaret erbabının önüne hedefler koyması lazım, bu hedefler çerçevesinde de esnafın, ticaret erbabının, çiftçinin hedeflerini tutturması lazım. Bu hedefler tutmadığına göre biz de görüyoruz ki bugün piyasadaki sıkıntıların temel sebebi bu hedeflerin tutmaması. Bu şartlar altında da bizim yüzde 20 civarında fakirleştiğimizi görmek için müneccim olmaya gerek yok.”

İhracat rakamları ülke büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda övünülecek durumda değil!

Konuşmasını; “2018 yılı ihracat hedeflerine baktığımız zaman 170 milyar dolar civarında ihracat hedefimizi tutturacağımızı ifade ediyoruz. Şu an 165 milyar civarında ama bunu da şöyle ifade etmek lazım: Sadece Hollanda’nın tarımsal ürünler ihracatının 100 milyarın üzerinde olduğunu düşünürsek bizim bu rakamlarımızın bu ülke büyüklüğümüze göre çok da anlamlı olmadığını görüyoruz. Son dönemde ithalatın ihracatı karşılama oranında aradaki makasın daraldığından bahsediyoruz. Ben şahsen bunu ihracatçılarımızın stoktaki malları kullanmasına bağlıyorum, bu mallar bittiği zaman yine aradaki makasın açılacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla, bu rakamlar bugün yüzümüzü güldürüyor ama bunlar sürekli değil diğer rakamlarda olduğu gibi, gelecekte de ümit ederiz ki bu rakamlara ulaşırız. Şu anki rakamlarla dünyanın gerisinde olduğumuz belli. Bir aşama kaydetmemiz için öncelikle rekabeti artırmamız gerekiyor. Ülke ekonomisi, küresel rekabet gücünü artıramamış ve bunun neticesinde de bütün göstergeler altüst olmuştur.” şeklinde sürdüren Samsun Milletvekili Çin Halk Cumhuriyeti üzerinden örnekler verdi.

Randevu almak için bile bir sürü hengameden geçiyorsunuz!

“Bugün Çin’e baktığımız zaman 1,5 milyar nüfusuyla, 6 küsur büyümeyle hepimizin her yerde örnek gösterdiği devletlerden biri. Ama unutmayalım ki bugün Çin’in dünya üzerindeki devletlerde ticaret ataşeliklerinde çalışan sayısı, büyükelçiliklerinde çalışan eleman sayısından neredeyse daha fazla. Buna bizim açımızdan baktığınız zaman, bugün dünya üzerinde bizim ticaret ataşelerimizin toplam sayısı -ataşeler ve yardımcıları da dâhil- 336. Bugün ticaret ataşelerimizin, mümkün olduğunca ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın her türlü teklif ve taleplerini bulunduğu ülkelerde karşılama mecburiyeti var. Bugün yabancı bir iş adamı bir ülkeye gittiği zaman ticaret ataşeleri onların iş adamlarıyla randevularını alıyor, otel rezervasyonlarını yapıyor; her türlü görüşmelerini, tercüman hizmetlerini yapma mecburiyeti var, bu bir görev. Ama bizim ticaret ataşeliklerinde -hepsini buradan söylemeyeyim ama- önemli bir kısmında hâlâ memur zihniyetiyle, onlardan randevu almak için bile bir sürü hengameden geçiyorsunuz.”